Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, Meclis Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada Ünal Üstel’in istifa etmediğini, polis raporunun çıkmasının ardından Başbakan Ersin Tatar tarafından görevinden alındığını söyledi ve görevden alınma gerekçesinin açıklanması gerektiğini vurguladı. Ünal Üstel’in görevden alınmasıyla ilgili genel kurulda bildiri okunduğunu kaydeden Erhürman, hükümete “Özel Jet” kriziyle ilgili sorular yöneltti. Ortada bir Bakanlar Kurulu kararı olmadan bu kişilerin adaya giriş yaptığını ifade eden Erhürman, özel izin, uçağa iniş izni gümrük kontrolsüz giriş yapma konularında herhangi bir karar olmadığını ve buna ek olarak da karantina koşullarının ihlal edildiğini anımsattı. Yaşananların hukuka aykırı olduğunun altını çizen Erhürman, Üstel’in görevine son verilme gerekçesinin kamuoyuna açıklanması gerektiğini belirtti. 

“SORUN BAKANLAR KURULU’NUN SORUNUDUR”
Erhürman sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Ünal Üstel’in görevine son verdiniz. Bunu da Cumhurbaşkanı’na bildiriyorsunuz. Üstel’in görevine son verildiyse hükümetin yapmış olduğu bu işlemi halka açıklama gereği yok mu? Bütün bunlar Ünal Üstel’in şahsıyla ilgili değildir. Bu öneriyi yapan Turizm Bakanı olabilir ama yapması gereken işlemleri yapmayan da Bakanlar Kurulu’dur. Ünal Üstel, bugün bilgiye getirilen metne göre istifa etmedi. Üstel’in görevine Başbakan tarafından son verilmiştir. Eğer normal şartlarda bir kabine değişikliği olsa sorun yok. Ama anlamadığımız konu, bütün bu yaşanan olayların üstüne Başbakan, Ünal Üstel’in görevine son verdi. Kendisi beyan etti, ortağının talebi üzerine değil, soruşturma talebi üzerine bu talimatı vermiştir. Başbakan’ın, polise hazırlattığı raporu bu meclise ve kamuoyuna açıklama yükümlülüğü yok mudur? Bu bakanın görevine son verilmesini gerektiren bir soruşturmadır ama raporu kendisine saklıyor.” 

“RAPORDA NE VARDI?”
“Bir bakanın görevine, polis raporu üstüne son veriyorsunuz ama burada o raporu açıklamıyorsunuz. Siz rapordan hareketle mi bu kararı alıyorsunuz? Ne vardı o raporda? Bunu halka ve bize söyleyeceksiniz. Biz bu mecliste vazo değiliz. Bunu bizim ve Kıbrıs Türk halkının bilme hakkı vardır. Eğer bir bakanın görevine son verilmesini gerektirecek bulgular varsa bunu açıklamak zorundasınız. Biz bunu bilmeyeceksek neyi denetleyeceğiz? Bir bakanı görevden aldınız, diğer bakanlar masum mu? Bu konu, en temelde Bakanlar Kurulunun sorumluluğudur. Bunu bu kürsüden açıklayacaksınız.” 

“YANLIŞ KONUŞAN KİM?”
“Cumhurbaşkanı’na gidip ‘Bakan değişiyorum’ dediniz, 15 dakika görüşüp basına tek kelime etmeden oradan ayrıldınız. Cumhurbaşkanı da ‘Ben Başsavcıyla görüşüp veto ettim’ diyor. Siz Başsavcıyla görüşmeyi beceremediniz mi? Başbakan Yardımcısı diyor ki ‘Bir kişiden fazla görevden almayla ilgili benim haberim yok’. Başbakan diyor ki, ‘Hayır haberi vardı’. Ben hayatımda veri olmadıkça kimseye yalancı demedim. Ama bu iki açıklamanın ikisi de doğru olamaz. Birinden biri yalandır. Biri diyor ki haberim yok diğeri diyor ki haberi vardı. Yanlış konuşan kim? Kendi partinizin içinde ne olduğu beni ilgilendirmez. Ama kamuoyuna verdiğiniz bilgiler yanlışsa bunu bu kürsüden açıklamak zorundasınız. Bu kürsüden yuvarlak laflarla konuşmayın. İki sorum var: Ünal Üstel’i, neden görevden aldınız? Burada kamuoyunu yanıltan kimdir? Top çevirmeden cevap verin. Bu meclisin ve halkın bunu bilme hakkı var. Bu konu bize doğru bilgileri aktarana kadar kapanmayacak.”