CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman “pandemi ve ekonomi” başlıklı konuşma yaptı. Meclis’in bir saat 20 dakika geç açıldığını ve bununla ilgili iktidar partisi vekilinin usulle ilgili konuşma yaptığını kaydeden Erhürman “bu artık sözün bittiği yer” dedi.
Milli Eğitim ve Kültür Bakanı Amcaoğlu’nun yükseköğretimin üniversitelerin insafına bırakılamaz dediğini, ancak kendisine sorulanın işin idaresini üniversitelere bırakmakla ilgili değil; üniversitelerin buna maddi katkısı olabilir miydi? Üniversitelerle bu konu konuşuldu mu? soruları olduğunu kaydetti.
Eğer konu üniversitelerle tartışıldıysa bunun cevaplarının da Meclis’le paylaşılabileceğini dile getiren Erhürman, konunun işin idaresiyle ilgili olmadığını tekrarladı.
Aşılama planına uyulmadığını dile getiren Erhürman, Amcaoğlu’nun, “aşılama bitmeden yüz yüze eğitime başlanmasın” açıklamasına da, aç-kapa yapılmaması düşüncesine de katıldığını kaydederek, öte yandan aşılama planının bir an önce revize edilmesi ve paylaşılmasını istedi.
Bugünkü protesto yürüyüşünün El-Sen’le ilgili olmadığını, basın özgürlüğüyle alakalı olduğunu dile getiren Erhürman, toplantının sadece Basın-Sen değil, Gazeteciler Birliği ve 3 muhalefet partisinin desteğiyle yapıldığını kaydetti.
Meclis komitesinden Kıb-Tek’le ilgili raporun çıkmaması konusunda ise, ilgili komite başkanının iktidar partisi üyesi olduğunu anlattı, kendilerinin bu gecikmede söz sahibi olmadıklarını dile getirdi.
CTP milletvekili Salahi Şahiner’in Kıb-Tek ihalesiyle ilgili araştırması sonrası Başbakan Yardımcısı Ekonomi ve Enerji Bakanı Erhan Arıklı’nın sözleşmede değişiklik yaptığını anımsatan Erhürman neden öncesinde bu çalışmanın kendileriyle paylaşılmadığını sordu, “sizi kim yanılttı” dedi.
“Hatadan dönüldü bundan mutluyum ama hata devam edebilirdi bu da büyük bir risktir” diyen Erhürman bu nedenle konuyu paylaşmanın önemli olduğunu dile getirdi.
Borçların yapılandırılmasıyla ilgili taslağın kendisiyle paylaşıldığını dile getiren Erhürman bu metnin hazırlanma gerekçesine değindi. Bir haftadır gerek kendisinin gerek Şahali’nin bu konuda yaptığı konuşmalarda bankaların takdir yetkisi kullandığı ve bu konuda bir yeknesaklığa gidilmesi gerektiğini söylediklerini anımsatan Erhürman, öte yandan metinde gönüllülük esasından bahsedildiğini kaydetti.
Erhürman, metnin bu haliyle soruna çözüm olmayacağını dile getirdi.
Lokantaların bugünkü açıklamalarıyla sivil itaatsizliği gündeme getirdiğini anlatan Erhürman, bu kararlar verilirken ilgili kesimlerle istişare edilmesinin, denetimin yapılmasının şart olduğunu dile getirdi.
Erhürman gelinin noktada denetim kısmında belediyelerin de devreye konmasına rağmen hala arzu edilen noktaya gelinmediği, bunun Ticaret Odası tarafından da ifade edildiğini anlattı.
Örneğin belirli masaların boş kalması gibi belli bir düzenleme ve denetim yaparak lokantaların açılabileceğini kaydeden Erhürman, ille kapatılmaları gerekirse mali destek verilmesi gerektiğini söyleyerek aksi halde sektörün ayakta kalamayacağını bildirdi.
Taksiciler, seyahat acenteleri gibi sektörlerin bir daha ayağa kalkamayacak şekilde sıkıntı içinde olduklarını dile getiren Erhürman, bu sektörleri canlandırmak için yeni yaklaşımlara ihtiyaç duyulduğunu söyledi.
Türkiye ile KKTC arasında imzalanacak protokolün bu noktada da çok önemli olduğunu dile getiren Erhürman, aksi takdirde açılım kararlarının sektörleri kurtarmaya yetmeyeceğini belirtti.
Vatandaşlık konusunun sık sık gündemlerine getirildiğini dile getiren Erhürman, İçişleri Bakanının Perşembe güne kadar vatandaş yapılan kişi sayısının paylaşacağını söylediğini belirtti.
Cumhurbaşkanına da seslenen Erhürman, Güneye geçişlerin yeniden başlamasına yönelik İki Toplumlu Sağlık Komitesi’nin çalışma yapması ve hangi şartlarda açılımın başlayacağının bir programa bağlanması gerektiğini kaydetti.
SANER
Başbakan Ersan Saner, 62. maddeden yapılan konuşmaları yanıtladı.
Saner, Meclis’in toplanma saatinin ertelenmesine yönelik muhalefet parti başkanlarının verdiği desteğe teşekkür etti.
HP Genel Başkanı Özersay’ın bedelli askerliğe yönelik sorusunu yanıtlayan Saner, çalışmaların devam ettiğini aynı zamanda pandemiden kaynaklı kayıt dışılığa yönelik de adım atılacağını söyledi.
62. maddeden konuşmalara da değinen Saner, saatin 18.30 olduğunu, üç siyasi parti başkanın beş dakika konuşması gerekirken üç saat konuştuğunu söyledi.
Saner, öğrencilerin ülkeye gelişi konusunda Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığının efor sarf ettiğini, bu konunun devlet politikası olduğunu , bu konuyu çok önemsediklerini, esas olanın ekonomik çarkların dönmesine imkan yaratmak olduğunu söyledi.
Hükümetin bu vizyonu ortaya koyduğunu, mart ayı içinde 10 bin öğrencinin adaya gelmesinin planlandığını belirten Saner, aşı planlaması konusunda bazı kaymalar olduğunu, Sağlık Bakanının da bu durumu net bir şekilde ortaya koymak adına istatistik çıkaracağını söyledi.
Saner, güneye 110 bin doz aşı gittiğini, KKTC’ye ise gelmesi gereken payın gelmediğini bunun takipçisi olacaklarını ifade etti.
Borcu olan vatandaşların borçlarının yapılandırılması konusunda merkez bankası ve bankalar birliği ile toplantılar yaptıklarını, ödeme güçlüğü çekenlerin yanında olmayı amaçladıklarını ifade etti.
Bu konunun kurala bağlanmasıyla çıkan sorunlar nedeniyle bu kararın alındığını söyleyen Saner, “UBP ve hükümet ortakları olarak ne dediysek arkasındayız. “ dedi.
Her türlü kolaylığı yapacaklarını kaydeden Saner, borçluların borçlandıkları faizden devam edeceklerini, 6 ay da öteleme şansları olacağını belirtti.
“Bulaşıcı hastalıklar üst kurulunun önerilerini uyguluyoruz” diyen Saner, tüm dünyada ve ülkede bıkkınlık yaşandığını ancak kurallara uymaktan vazgeçilmemesi gerektiğini kaydetti.
Tüm vatandaşlara maske mesafe hijyen kurallarına uyma çağrısı yapan Saner, “Esas denetim halk tarafından yapılandır.” dedi.
ERHÜRMAN
Yeniden söz alan Erhürman 62. Maddenen konuşan ardından bakanların kürsüye geldiğini ve bakanın konuşmasının 62 madde konuşmasından daha uzun olduğunu belirtti.
Bugün yasama günü olduğu halde gündemde yasa olmamasını eleştiren Erhürman, üç parti başkanı üç saat konuşmuş gibi bir algı yaratılmasının doğru olmadığını söyledi.
Erhürman, CTP’nin baştan beri Üst Komite Kararlarının uygulanması gerektiğini söylediklerini, kararların istişare edilerek alınmasını gerektiğini ifade etti.
