Covid 19 hastalarının tedavisini gerçekleştiren ekibin önemli isimlerinden olan Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi Göğüs Hastalıkları Klinik Şefi Dr. Mustafa Akansoy, kişisel sosyal medya hesabından açıklama yaparak, bundan sonraki süreçte dışarıdan gelen herkesin karantinaya alınması gerektiğini açıkladı.

Aksi halde, bu önlem alınmazsa Covid 19’un toplumu kırıp geçireceğini, sonra yine kapanacağımızı ve ekonominin yine zarar göreceğini ifade eden başarılı doktor, vaka sayısının azalmasının bu şekilde devam etmesi halinde yaşayacaklarımızı detaylı bir şekilde madde madde açıkladı.

İşte ilgili paylaşımın tam metni:

“KORONA İLE MÜCADELE PLANI: ‘AÇ KAPA ARTEMA’

( SESLİ OTELCİLER VE SESSİZ ÜNİVERSİTELER)

Mart 2020’de başlayan korona vakalarını tedavi edip iki aydan kısa sürede sıfır vakaya ulaştık. Sağlık çalışanları başarının temeli olarak anılsa da, bence başarının en büyük sahibi HALKIMIZDIR. Neden? Çünkü çok iyi saklandılar, iki ay süreyle evlerinde kaldılar. Evet, bu bir başarıydı, ama ekonomimiz ciddi bir darbe almıştı. Pek çok iş yerinin kapandığını gördük, evlere hapsolduğumuz iki aylık süre boyunca bazı insanlarımızın açlık sınırına düştüğünü gözlemledik. Diğer yandan gerek devletin gerek şahsi girişimler sayesinde ihtiyaç sahiplerine yardım eli uzatıldı. Özellikle de şahsi girişimlerin olması toplumsal duyarlılık açısından çok önemliydi, hepimize güven verdi.

Mayıs ayında koronayı sıfırlamış bir toplum olarak gururluyduk, Haziran ayında ise sanki korona hiç yokmuş gibi yaşamaya başladık, Temmuz 2020’de uçak ve gemi seferlerinin başlayacağı duyuruldu. İşin içinde olan biz sağlıkçıları sıkıntılı düşünceler sardı, düşünceler planlara, planlar toplantılara, toplantılar da kararlara dönüştü. Yüzde yüz aynı fikirde olmasak da, genelde toplum sağlığını ön planda tutarak kararlar almaya çalıştık. Haziran 2020’den her toplantıda uçak ve gemi ile gelenlerin mutlaka karantinaya alınmasını savundum.

Vaka sayıları eylül ayına girdiğimizde ciddi bir artış gösterdi. Bunun üzerine yurtdışından gelenlere karantina uygulamasına geçilmesiyle, temas takip ekiplerinin etkin çalışması ve karantina tedavi ekibindeki doktorların, karantina servislerindeki hemşirelerin özverili çalışmaları sayesinde son bir haftada vaka sayısı sert bir şekilde düşüşe geçti. Morallerimiz de aksine yükselişe geçti.

Ağustos ayının ikinci yarısından sonra, her iki akciğerleri tutan zatürre vakalarının sayısında artış saptadık. Vakaların çoğunu karantina servislerinde tedavi ettik, etmeye de devam ediyoruz. Yoğun bakıma alınan hastalarımızın durumları iyi, hayati tehlikeyi atlattılar.

Korona virüse karşı dünyada kullanılan ilaçların güncel takiplerini yaptık, bu sefer korona virüse bağlı zatürre tanılı hastalarımız çok fazla olmasına rağmen yeni tedavi rejimleri ile başarı sağladık. Karantina servislerinde yatan hastalar her gün doktorlalar tarafından muayene edildi, bu sayede kötüleşen hastalar fark edildi, bazılarını tedavi değişiklikleri ile rahatlattık. Bazı hastalarımızın ise hızla kötüleştiğini izledik , erkenden yoğun bakım ünitesine alındılar. Yoğun tedaviler ve takipler ve ileri tıbbi müdahaleler sonucu hayati tehlikeyi atlattılar. Bu nedenle, yoğun bakımcı doktor ve hemşirelerimizi tebrik ediyorum.

Ayaktan Tanı Tedavi Binasının Pandemi Merkezi olması ile kapatılan Göğüs Hastalıkları Servisinin yeni yeri açılmıştır. Korona olmayan akciğer hastalıkları sorunu olan hastalarımızın hizmetine açılmıştır, yatışı yapılan her hastaya ve refakatçisine PCR testi yapılıyor, negatif oldukları kanıtlanıyor, bu arada Göğüs Servisinde yatan hastalarımızı korumak için hasta ziyaretleri yasaklanmıştır.

İlkinde tam kapandık, koronayı sıfırladık, ama ekonomimiz zarar gördü. İkincisinde ise vaka sayısı giderek arttı, uçak ve gemi seferleri durduruldu veya gelen herkes karantinaya alındı, vaka sayısı hızla azaldı. Şimdi düşünelim. Önlemler alınmasa korona toplumu kırıp geçirecek, sonra gene tam kapanacağız, ekonomi gene zarar görecek. Bu durumda en makul hareket tarzı gelenleri karantinaya alarak yaşamımıza devam etmektir.

1980’lerin sonunda Şener Şen’in başrol oynadığı ‘Artema’ reklamı ; korona ile savaşta temel stratejimiz olmalıdır. Reklamın sloganı: ‘ Aç kapa Artema.’ idi. Yani tam kapatma veya tam açılma ile gidilirse ekonomi batar, ancak kontrolü bir şekilde yerine göre biraz açıp biraz kapatırsak yeni normal şartlar altında yaşantımıza devam ederiz, ekonomi önceki gibi olmayacak , hiç değilse çarkların dönmesi sağlanacak.

Okullar açılır

Vaka sayısının azalması böyle devam ederse bizi neler bekler:

1- Okul öncesi, ilkokul, orta ve liseler açılabilir. Bunu yaparken tedbirli olmalıyız. Özellikle küçük çocuklara, ilkokul çocuklarına tuvalet sonrası el temizliği tekrar tekrar anlatılmalıdır. Korona pozitif olan hastalar genel 14 – 20 gün sonra burun ve boğazdan alınan örneklerde negatif olmaktadır, diğer yandan idrar ve dışkı örneklerinde 36 güne kadar pozitiflik devam edebilmektedir.

2- İlk korona sıfırlandıktan sonra, toplum olarak tedbirsizce hareket ettik, maskesiz dolaşmaya başladık, mesafenin neredeyse sıfır olduğu eğlence mekanlarına aktık. Bu şekilde devam edersek bütün emeklerimiz boşa gider, biliniz istedim.

3- Koronayı bir kez geçirdim, tamamdır demeyin; çünkü literatürde ikinci kez koronaya yakalanan vakalar bildirilmeye başlandı.

4- Süreç boyunca iki grubu izlemeye çalıştım. Birincisi otelcilerdir, bu insanlar birbirlerinin rakibi olmasına karşın, korona sürecinde birlik olmuşlar ve beraber hareket etmeye başlamışlardır. Ama esas izlemeye çalıştığım ve bir türlü göremediğim üniversitelerdir. Bu süreç boyunca otelcilerin göstermiş olduğu birlik ve beraberliği üniversitelerimiz gösterememişlerdir. Vaka sayısının çok az olduğu ülkemizde üniversite öğrencilerinin ülkemize gelmesi ekonomimiz için son derece önemlidir. Gelen öğrenciler üniversitelerin yurtlarında (kapasiteye göre) karantinaya alınabilirler, önümüzdeki 3-4 ay içerisinde kademeli olarak ülkemize getirilebilirler. Öğrenciler gelmezse ne olur diye uzunca yazmaya gerek yok, en başta esnaf etkilenir, sonra toplumun bütün kesimleri etkilenir. ‘ GÜVENLİ ADA’ sloganını ülkemize gelecek üniversite öğrencileri için kullanılması gerekir, kumarcılar için değil.”