Bağımsız Cumhurbaşkanı adayı Serdar Denktaş kişisel sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda Ersin Tatar’ın “Son çırpınış olarak ‘Kapalı Maraş’ı açtık’ yalanına sarıldığını ancak Kıbrıs Türk halkı karşısında gülünç duruma düştüğünü bildirdi.

Ersin Tatar’ın, önce kendi halkını paralı anket şirketleri ile kandırmaya çalıştığını, daha sonra ise kendi partililerini, hatta kabinesindeki kişileri kendisini desteklemediklerini düşündüğü için hedef gösterdiğini anlatan Denktaş, “ Tatar, Anadolu halkının Kıbrıslı Türk kardeşleri ile paylaştığı can suyu üzerinden seçim propagandası yapmayı denedi. Seçim süreci boyunca Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin demokrasisine ve Kıbrıs Türk halkının iradesine müdahaleyi sürekli olarak davet etti” dedi.

“Takdir toplayacağını sanarak yalana sarılıyor”

İşte ilgili paylaşımın tam metni:

“Son çırpınış olarak ‘Kapalı Maraş’ı açtık’ yalanına sarılan Ersin Tatar, halkın takdirini kazanmak yerine, kendini Kıbrıs Türk halkı karşısında gülünç duruma düşürmektedir.

Kendisi de pekâlâ Kapalı Maraş’ın BM Güvenlik Konseyi Kararları’na uygun olarak ve uluslararası hukuk içerisinde açılması ile Maraş’ın sahilinin bir kısmını apar topar açmanın aynı şey olmadığını biliyor ancak seçimde takdir toplayacağını sanarak böyle bir yalana sarılmayı uygun görüyor.

Tatar’ın Bakanlar Kurulu kararı almadan, konuyu Cumhuriyet Meclisi’ne getirmeden, koalisyon ortağına dahi bilgi vermeden aldığı bu kararın, Lefkoşa’da değil de Ankara’da bir basın toplantısı ile duyurmuş olması da ayrıca ülkesine, insanına ve bu ülkenin en köklü partilerinden biri olan UBP tabanına yapılan büyük bir saygısızlıktır.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Başbakanı ve Cumhurbaşkanı Adayı Ersin Tatar, önce kendi halkını paralı anket şirketleri ile kandırmaya çalıştı. Sonra kendi partililerini, hatta kabinesindeki kişileri kendisini desteklemediklerini düşündüğü için hedef gösterip, baskı görmelerini sağladı. Hemen akabinde özgür basını susturmak maksatlı casusluk suçlamaları yaptırdı. Bugün Anadolu halkının Kıbrıslı Türk kardeşleri ile paylaştığı can suyu üzerinden seçim propagandası yapmayı denedi. Seçim süreci boyunca Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin demokrasisine ve Kıbrıs Türk halkının iradesine müdahaleyi sürekli olarak davet etti.

Bunu yaparken de tören yapamazsınız dendiği halde iki tören yaparak Yüksek Seçim Kurulu’nu da hiçe sayarak demokrasi yanında bu ülkenin yargısına da halel getirmekten çekinmedi.

Böylesine çirkin yollara tevessül eden Ersin Tatar’a 11 Ekim günü yine Kıbrıs Türk demokrasisi ve iradesinin en sert yanıtı vereceğinden hiç kuşkum yoktur.”