CTP Mağusa Milletvekili Asım Akansoy, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın Türkiye Gazeteciler Cemiyeti ve Diplomasi Muhabirleri Derneği'ne verdiği söyleşide söylediklerini eleştirerek, Tatar’ın söyledikleriyle bir çözümden yana değil, mevcut durumun devam etmesinden yana bir siyaset izleyeceğini teyit ettiğini kaydetti.

Asım Akansoy, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada şu görüşlere ver verdi:

"Sayın Tatar'ın Türkiye Gazeteciler Cemiyeti ve Diplomasi Muhabirleri Derneği'ne verdiği söyleşi, dün yerel bir gazetede yayınlandı. Benim anladığım şudur: Sayın Tatar, ‘Tüm dünya güçleri federasyon istiyor, ben istemiyorum’ diyor. Bu önemli bir saptama. ‘BM GK kararları çerçevesinde bir çözüm olmazsa ne olur?’ diye sorulduğunda ise ‘Durum aynen devam edecek’ diyor. Yani çözüm olacaksa, federasyon olacak veya olmayacak. Bunu teyit ediyor.

Kıbrıslı Türklerin ciddi anlamda mağduriyet yaşadığı içinde bulunduğumuz koşullar aynen devam edecek diyor. Mesele budur.

Kuzey Kıbrıs'ta Kıbrıslı Rumlar tarafından yönetilmek gibi bir tartışma olmadığı gibi, bunun üzerinden ihanet tartışmalarına girişmek de demagojiden başka bir şey değildir. Kabul edilemez.

Peki, toplum çoğunluğunu müzakere masasında temsil etme düşüncesi olmayan bir cumhurbaşkanının bizi taşıyacağı yerin ise, savrulma ve macera olduğu görülmüyor mu?

 Bu tür belirsizlik ve macera siyasetleri, artık ilhak tartışmalarını da beraberinde getirmektedir. Soru olarak sorulması bile, gündem olduğunun göstergesi değil mi? Belli bir formasyonu olmayan ve belirsizlik üreten siyaset yaklaşımları, ister ‘işbirliği’, ister ‘AB çatısı altında iki ayrı devlet’ isterse ‘iki ayrı devlet’ olsun tümü ayrılıkçıdır ve Kıbrıslı Türklerin toplumsal varlığına doğrudan tehdittir.

Bu görüşler, dünden bugüne büyük zaman ve siyasi konum kaybı olarak da değerlendirilebilir. Bu tür görüş sahibi olanların, bir süreden beri,  ‘yeni görüşler’, ‘yaratıcı fikirler’, ‘yeni paradigmalar’ gibi altı üstü tutmayan açıklamalarının yarattığı büyük savrulma, bugün bizi önce müdahale sonra ilhak tartışmalarına doğru çekti. Kıbrıs sorununu da kapalı Maraşı da yüzümüze gözümüze bulaştırdık...

Gerçekten arınma zamanıdır. Yoksa işimiz daha da zorlaşacak. Sayın Tatar, sadece dünya ülkelerinin değil, karşılıklı kabul edilir bir çözümün Kıbrıslı Türklerin büyük çoğunluğu tarafından desteklendiğini çok iyi biliyor ama buna rağmen çözümsüzlük üreten bir siyaset ile tüm müzakere ve siyaset stratejisini yerle bir ediyor.

Kıbrıslı Türklerin saptamadığı bir kırmızıçizgi, olsa olsa sizin çizginiz olur Sayın Tatar. Bu saatten sonra yolunuzdan ister dönün isterseniz dönmeyin!”