TC Lefkoşa Büyükelçisi Ali Murat Başçeri, Türkiye Cumhuriyeti olarak üreten ve ürettiğini ihraç eden bir Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti hedefiyle, ilgili tüm sektörlere hem mali hem de teknik desteği artırarak sürdürmeye devam edeceklerini söyledi.
Artık yeni şeyler söyleme zamanı olduğunu ifade ederek, korumacı ekonomik zihniyetin mutlak surette değişmesi gerektiğini vurgulayan Büyükelçi Başçeri, “Mevcut uygulamalarla hedeflenene varılamadığının kabul edilerek, gereken değişim için ortak aklın ve iradenin ortaya konmasının zamanı çoktan gelmiştir” dedi.
KKTC’de üstesinden gelinmesi gereken birçok yapısal sorun olduğuna değinen Büyükelçi Başçeri, Organize Sanayi Bölgeleri mevzuatının günün koşullarına ihtiyaç verecek şekilde yeniden oluşturulması gerektiğini, bu alanda da zihniyet değişimine ihtiyaç olduğunu kaydetti.
TC Lefkoşa Büyükelçiliği’nden verilen bilgiye göre, TC Lefkoşa Büyükelçisi Ali Murat Başçeri, Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) KKTC Olağan Genel Kurulu’na katıldı. 
Kıbrıs Türk Ticaret Odası’nda yer alan ve Okyay Sadıkoğlu’nun başkanlık görevini Ramazan Gündoğdu’ya devrettiği Genel Kurul’a MÜSİAD Genel Başkanı Abdurrahman Kaan da video konferansla canlı bağlanarak konuşma yaptı.
“ÜRETİM VE İMALAT SEKTÖRÜNÜN GELİŞTİRİLMESİNİN ÖNEMİ DAHA DA ARTTI”
Salgın döneminde, ağırlıklı olarak hizmet sektörüne dayalı bir ekonomik yapının ortaya koyduğu zorlukların hep birlikte yaşandığının altını çizen Büyükelçi Başçeri, “Sağlıklı bir ekonomik yapının bulunmaması, kendi kendine yetememe, yatırım yapmanın önündeki engeller, kamunun ekonomideki yükünün giderek artması gibi gerçekler Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde üretimin ve imalat sektörünün geliştirilmesinin önemini daha da artırmaktadır” diye konuştu. 
Başçeri, yeni normal adı verilen süreçte ihracatın, üretimin, imalat sektörünün, sanayileşmenin ve sanayicinin öneminin bir kere daha ortaya çıktığını söyledi.
“KORUMACI EKONOMİK ZİHNİYETİN MUTLAK SURETTE DEĞİŞMESİ GEREK”
Başçeri, şöyle konuştu:
“Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde kapsamlı bir sanayi strateji modelinin bugüne kadar oluşturulamamış olması, günübirlik politikalar yürütülmesi, mevcut mevzuatın yetersizliği, denetim ve ceza hususlarında standardın oturtulamaması, yatırımın ve yatırımcının önündeki engellerin kaldırılmaması ve dolayısıyla uygun bir yatırım ikliminin oluşturulamaması sanayi sektörünün, imalat sektörünün yeterince gelişememesine sebep olmuştur.
Bu durum, halihazırda KKTC’de sürdürülmekte olan korumacı ekonomik zihniyetin de bir sonucudur maalesef. Bu zihniyetin de mutlak surette değişmesi gerekmektedir.”
“MALİ VE TEKNİK DESTEĞİMİZ ARTARAK DEVAM EDECEK”
“Artık yeni şeyler söyleme zamandır” diyen Büyükelçi Ali Murat Başçeri, konuşmasını şöyle sürdürdü: 
“Mevcut uygulamalarla hedeflenene varılamadığının kabul edilerek, gereken değişim için ortak aklın ve iradenin ortaya konmasının zamanı çoktan gelmiştir.
Böylesine değişim süreçlerinde siz üreten girişimcilerin desteği her zamankinden daha fazla önem taşımaktadır. Daha fazla istihdam yaratıcı yatırımların hayata geçirilmesi yolundaki bu değişimi kamu ve özel sektör birlikte başarabilecektir.
Türkiye Cumhuriyeti olarak bu süreçte üreten ve ürettiğini ihraç eden bir Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti hedefiyle ilgili tüm sektörlere hem mali hem de teknik desteğimizi artırarak sürdürmeye devam edeceğiz.”
“ORGANİZE SANAYİ BÖLGELERİ SORUN YUMAĞI HALİNE GELMİŞ DURUMDA”
Organize Sanayi Bölgeleri ile sıkıntıları da değinen Büyükelçi Ali Murat Başçeri, küçük ve ortak ölçekli işletmelerin geliştirilmesi amacıyla sanayicinin altyapı arsa ihtiyaçlarının karşılanması için inşa edilen Organize Sanayi Bölgelerinin, KKTC’de bugün için sorun yumağı haline gelmiş bölgeler olarak öne çıktığına işaret etti.
Organize Sanayi Bölgeleri mevzuatının günün koşullarına ihtiyaç verecek şekilde yeniden oluşturulması gerektiğini ve bu alanda da zihniyet değişimine ihtiyaç olduğunu vurgulayan Büyükelçi Başçeri, konuşmasını şöyle sürdürdü: 
“Mevcut organize sanayi bölgesi anlayışının, ihracat için üretimin ağırlıklı olduğu bir zihniyete kavuşturulması, birçok yeni iş birliği imkanlarını doğuracaktır.
Bunun için atılacak adımları her zaman destekleyeceğimizi bir kere daha yinelemek istiyorum.
Zira özel sektörün girişimci ruhu ve yaratıcı yaklaşımları, ülkemizdeki Organize Sanayi Bölgeleri’ndeki zengin tecrübe ve birikimin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti için de değerlendirilmesine fırsat vereceğine inanıyorum.
Türkiye Cumhuriyeti ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti arasında oluşturulacak bu ekonomik birlikteliğin, bu topraklarda Türklüğün var olması için her türlü mücadeleyi çekinmeden veren siz kardeşlerimizin müreffeh bir gelecek için sürdürdüğünüz çabaları istenen hedefe taşıyacağına da canı yürekten inanıyorum.
Dayanışmaya, paylaşmaya, istişareye ve ortak akla her zamankinden fazla ihtiyacımızın olduğu bu günlerde MÜSİAD KKTC Genel Kurulu’nun tüm bunlara vesile olmasını diliyorum.”