CTP Mağusa Milletvekili Asım Akansoy, UBP-DP-YDP Azınlık Hükümeti’ne seslenerek, “Türkiye'deki yangını anbean izledik, üzüldük, perişan olduk. Peki, KKTC bu yangından herhangi bir ders çıkardı mı?” diye sordu.

Asım Akansoy, KKTC yetkililerine; “Üzüntü ve ziyaretler dışında, olası bir yangın karşısında ne yapabiliriz, eksiklerimiz nelerdir, ne tür düzenlemeler yapabiliriz gibi bir yol haritası çizildi mi? Bu yönde ilgili sivil toplum örgütleri ile istişare içine girildi mi? Yangın gelmeden, önlem alınma ihtiyacı duyuluyor mu? Belediyelerimizin yetkileri ve donanımı artırılarak bu konuda olası gelişmelere hazır kılındı mı?” sorularını yöneltti. Ardından da “Yukarıdaki soruların cevabını biliyorum. Elbette bir şey yapılmadı” dedi. Akansoy, belediyelerin, muhtarların, sivil toplum örgütlerinin, sendikaların, iş insanlarının, mimar mühendis odalarının, olası yangınlara karşı hazırlıklı ve dayanışma içinde olması, özellikle bu konuda en kapsamlı çalışmaları yapan, konunun bilincinde olan çevreci arkadaşların süratle girişim başlatmasında, ön çalışma yapmasında ciddi yarar olduğunu düşündüğünü kaydetti.

Akansoy, açıklamasında şu görüşlere ver yerdi: “Türkiye'deki yangını anbean izledik, üzüldük, perişan olduk. Güzelim güney sahilleri neredeyse yandı kül oldu ve yangın hala daha devam ediyor. Olağanüstü güzellikteki ormanların yok olması, hayvanların acıyla can vermesi, içimizi acıttı, hepimizi perişan etti. Umarım imara açılması yönünde büyük bir hata yapmazlar da insanoğlunun en güzel coğrafyalarından biri tamamen betona boğulmaz, yok olmaz; daha da üzülmeyiz. O bölgelerin halkı daha da acı çekmez. Sabotaj, terör… Pek çok tartışma var ancak bunların ötesinde insanoğlunun baş belası, küresel iklim krizi/terörü ile karşı karşıyayız. İnsanoğlu kendi etti kendi buldu, küreyi yok edecek olağanüstü bir canavar yarattı. Bunun çaresizliği, aciliyeti ve sıkıntısı önümüzdeki yıllarda daha da hissedilecek...

KKTC, bu yangından herhangi bir ders çıkardı mı? Üzüntü ve ziyaretler dışında, olası bir yangın karşısında ne yapabiliriz, eksiklerimiz nelerdir, ne tür düzenlemeler yapabiliriz gibi bir yol haritası çizildi mi? Bu yönde ilgili sivil toplum örgütleri ile istişare içine girildi mi? Yangın gelmeden, önlem alınma ihtiyacı duyuluyor mu? Belediyelerimizin yetkileri ve donanımı artırılarak bu konuda olası gelişmelere hazır kılındı mı? Yukarıdaki soruların cevabını biliyorum. Elbette bir şey yapılmadı... Hükümetten de bir beklentim yok. Belediyelerin, muhtarların, sivil toplum örgütlerinin, sendikaların, iş insanlarının, mimar mühendis odalarının olası yangınlara karşı hazırlıklı ve dayanışma içinde olması, özellikle bu konuda en kapsamlı çalışmaları yapan, konunun bilincinde olan çevreci arkadaşların süratle girişim başlatmasında, ön çalışma yapmasında ciddi yarar var diye düşünmekteyim. Akdeniz yanıyor ve biz tam ortasındayız! Bugün tek güvencemiz halkın kendi örgütlülüğü...”