Misli KADIOĞLU

Kuzey Kıbrıs inşaat sektörü İran, Beyrut, Çin, Hong Kong, Rusya gibi ülkelerden yatırımcıları ülkeye getirmek için çalışmalar yapıyor. Adadaki barış sürecinin de Kuzey Kıbrıs inşaat piyasasını olumlu etkilemesi bekleniyor.

Kıbrıs Türk Müteahhitler Birliği Başkanı Cafer Gürcafer, güneyde konut fiyatlarının üç katı fazla olduğunu anımsatarak, Kuzey’de de fiyatların düşmeyeceğini ve konut almak için doğru bir zaman olduğunu söyledi.

Gürcafer, Kuzey Kıbrıs’tan konut almak isteyenlere seslenerek, “Sınır düzenlemeleri, hangi bölgelerin verileceği göz önünde bulundurulmalıdır. Eşdeğer, tahsis, Türk malı hususu çözüm olunca ortadan kalkacaktır” dedi.

“Bizim başka ülkelere yönelik olarak yapmış olduğumuz açılımları Londra’daki Türklere yapmadık… Mesela, Bafra Projesi Türkiye sermayesine yönelikti. Buna benzer bir proje de İngiltere’de yaşayan Kıbrıslı Türkler’e yapmalıyız”

“Barış sürecinin her şeyi olumlu etkileyeceğini düşünüyorum. Bütün olumsuzlukların çözüm süreci başlayacak. Yatırım ikliminin düzelmesi çözümle bağlantılı”

Kıbrıs Türk Müteahhitler Birliği Başkanı Cafer Gürcafer, ülkedeki inşaat sektörüyle ilgili olumlu mesajlar verdi. Gürcafer, “Güzel günler bizleri bekler” diyerek, yakın bir tarihte ülkede inşaat sektöründe patlama yaşanacağını söyledi. Avrupa’dan Kuzey Kıbrıs’a eskisi gibi talep olmadığını işaret eden Gürcafer, İran, Beyrut, Çin, Hong Kong, Rusya gibi ülkelerden yatırımcıları ülkeye getirmek için yaptıkları çalışmalardan söz etti. Gürcafer, “Artık Avrupa ülkelerinden eskisi gibi talep yok. Avrupa’da morgage krizi yaşadılar. Artık imkanları kalmadı. Ancak diğer ülkeler Avrupa Birliği içerisinde bir evleri olsun düşüncesiyle buraya yönelecekler” dedi. Cafer Gürcafer, inşaat sektörünün içinde bulunduğu durumu değerlendirirken, barış sürecinin ülkeyi nasıl etkileyeceği konusunda da çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Çözüm sürecinde de hareket bekleniyor

Geçtiğimiz günlerde yeniden başkan seçilen Gürcafer, önümüzde önemli bir dönem olduğunu, çözüm sürecine girildiğini vurguladı. Gürcafer, inşaat sektöründe de buna paralel olarak hem yap-sat hem taahhüt müteahhitliği hususlarında hareket beklediğinin altını çizdi.

Siyasi gelişmelerle ciddi düzenlemeler getirecek

Gürcafer, Maraş konusuna da değinerek, Maraş için 120 milyar dolar civarında bir potansiyel olduğunu söyledi. Anlaşma olursa, 50 binin üzerinde insanla ilgili, Güzelyurt ve sınır bölgelerinde düzenlemeler yapılacağını hatırlatan Gürcafer, göçmenlere yapılacak yeni köy ve kasabaların altyapısının da inşaat sektörüyle alakalı olduğunu anımsattı. Gürcafer, siyasi gelişmelerle birlikte inşaat sektöründe ciddi düzenlemeler olacağını söyledi.

“Bu sefer iyi yöneltmemiz lazım…”

Annan Planı dönemindeki gelişmenin kontrolsüz bir gelişme olduğunu söyleyen Gürcafer, inşaat sektöründe bir patlamayı da beraberinde getirdiğini belirterek, “Sadece Müteahhitler Birliği olarak değil, bu süreci doğru yönetemedik. Aynı olumsuzlukları yaşamamak için ciddi altyapı çalışmasına ihtiyaç vardır. Bu sefer bunu iyi yöneltmemiz lazım” diye konuştu.  

Her şey olumlu etkilenecek

Gürcafer, Güney Kıbrıs ile müzakereler sonucunda yaşanması hedeflenen barış süreci konusunda şöyle konuştu:
“Barış sürecinin her şeyi olumlu etkileyeceğini düşünüyorum. Bütün olumsuzlukların çözüm süreci başlayacak. Yatırım ikliminin düzelmesi çözümle bağlantılı.”

Sistemin düzelmesi için ‘devrim’ şart

Ülkedeki mevcut sistem konusuna da değinen Cafer Gürcafer, sistemin kötü bir sistem olduğunu, kronikleştiğini vurguladı. Gürcafer, ancak bu sorunun devrimle çözülmesinin mümkün olabileceğini ifade ederek, bunun da asker, tank, tüfekle bir devrim olmadığını anlattı. Gürcafer, kuralların, AB uyum yasaları, Kopenhag kriterlerine uygun olarak düzenlenmesi gerektiğini ifade etti. Gürcafer, Kıbrıs sorunu ile ilgili çözümün olmasını oturup beklemek dışında, bir an evvel kuralları düzeltmek gerektiğini belirtti.

İngiltere’de yaşayanlara proje geliştirilmeli

Gürcafer, hükümetin İngiltere’de yaşayan Kıbrıslı Türklere yönelik proje geliştirilmesi konusunda konuşarak şöyle dedi:
“Eminim Londra’daki Kıbrıslı Türkler için de bu çözüm süreci heyecan yarattı. Onların da dikkatlerini bu dönem buraya vermeleri gerekiyor. İngiltere’ye yönelik proje geliştirilmesi lazımdır. İngiltere’de yaşayan Kıbrıslı Türkler’e muhakkak bir proje geliştirilmeli. Bunun nedeni hem siyasi, hem ekonomik, hem vicdani olarak sorumluluğumuz olmasıdır. 
Oradaki soydaşlarımız çok önemli ekonomik bir güçtür. Orada önemli bir Kıbrıs Türk sermayesi bulunuyor. Onlara Kıbrıs’a yatırım yapılması konusunda destek olunmalıdır. Bu işin vicdani boyutu ise, onlar bizim insanımızdırlar, devamımızdırlar. Bizim başka ülkelere yönelik olarak yapmış olduğumuz açılımları onlara yapmadık… Mesela, Bafra Projesi Türkiye sermayesine yönelikti. Buna benzer bir proje de İngiltere’de yaşayan Kıbrıslı Türkler’e yapmalıyız.”

“Eşdeğer, tahsis, Türk malı hususu çözüm olunca ortadan kalkacaktır”

Gürcafer, bu dönemde konut alacak olanların kazanacağını söyleyerek, güneyde konut fiyatlarının üç katı fazla olduğunu, fiyatların düşmeyeceğini belirtti. Gürcafer, Kıbrıs’tan ev almak isteyenlerin bu fırsatı kaçırmaması gerektiğine dikkat çekti.
Eşdeğer mi? Tahsis mi? gibi sorulardan öteye sınır düzenlemeleri ile ilgili durumun netleştiğini anlatan Gürcafer, “Türk malı-tahsis gibi ayrımlar yapmamak lazımdır. Sınır düzenlemeleri, hangi bölgelerin verileceği göz önünde bulundurulmalıdır. Eşdeğer, tahsis, Türk malı hususu çözüm olunca ortadan kalkacaktır” dedi.

“Sağlam zemin ve sürdürülebilir yapı hedefliyoruz”

Öte yandan, müteahhitlerin sıkıntılarıyla ilgili de konuşan Cafer Gürcafer, başkanlığa gelmesiyle birlikte birikmiş sorunlar bulduklarını söyleyerek, eski yönetimin şanssız bir dönem geçirdiğini anlattı. İktidar kavgalarının yaşandığı bir dönem olduğunu ifade eden Gürcafer, ülkede Müteahhitler Birliği’nin sorunları da dahil, sorunların ötelendiğini söyledi.
Ekip olarak bir çalışma başlattıklarını ve birlik içerisinde komiteler kurduklarını söyleyen Gürcafer, AB, UNDP ile ilişkileri düzenleyen bir ekip, iç sorunlarla ilgilenen bir ekip, birliğin çözüm sürecine dahil olması ve katkı koyması konusunda bir ekip kurduklarını ve böylelikle daha ciddi şekilde sorunlara ayrı ayrı eğileceklerini ifade etti. Gürcafer, “Altı ay içerisinde sektörde sağlam zemin ve sürdürülebilir yapı hedefliyoruz” dedi.