Ekonomi ve Enerji Bakanı Müsteşarı Şahap Aşıkoğlu, Mağusa’da Vizyon 2035 ile ilgili yaptığı sunumda KKTC’de yaşayanların dünyanın yüzde 75’inden daha refah yaşasa da ekonomisinin sürdürülebilir olmadığını söyledi

Ahmet İLKTAÇ

Ekonomi ve Enerji Bakanlığı Müsteşarı Şahap Aşıkoğlu, Mağusa Suriçi Derneği’nden (MASDER) KKTC’nin ekonomik ve sosyal refahını artırmak hedefini taşıyan Vizyon 2035 programının tanıtımını yaptı.

Sunum sırasında ilginç istatistikî bilgiler paylaşan müsteşar Şahap Aşıkoğlu, ülkenin ekonomik kalkınmasını sağlamak için bugüne kadar hiç yapılmayan bir ana plana ihtiyacımız olduğunu, bu planı devletin koordineli bir şekilde uygulaması gerektiğini ve bu planın da Vizyon 2035 olduğunu söyledi.

Ekonomik refah kriterlerine bakıldığında KKTC’de dünyanın yüzde 75’inden daha refah yaşadığının görüldüğünü, yine milli gelire bakıldığında 193 ülkeden 58’inci sırada olduğumu belirten Aşıkoğlu, ancak iş yapabilirlik kriterlerine bakıldığında KKTC’nin 193 ülkeden 138’inci sırada olduğunu bildirdi.

Şahap Aşıkoğlu sunumu sırasında siyasi istikrarın izin vermesi halinde ortak akıl ve rasyonel akılla bir politika güdülebilmesi halinde KKTC’nin Türkiye Cumhuriyeti’ne para verir pozisyona gelebileceğini kaydetti.

Aşıkoğlu: “Ekonomik Protokollerde başarı sağlanamadı”

MASDER’deki sunumda konuşan Ekonomi ve Enerji Bakanlığı Müsteşarı Şahap Aşıkoğlu, günümüze kadar KKTC’de büyüme odaklı ekonomik model hiç düşünülmediğini, düşünemememizin nedeninin da statüko olduğunu söyledi.

Kıbrıs’tan tarih süreci içerisinde 23 tane medeniyet geçtiğini, bu 23 medeniyette de ana karadan psikolojik, stratejik, ekonomik ve gerekse de askeri destek geldiğini belirten Aşıkoğlu, Kıbrıs adasının da 3 yıllık Kıbrıs Cumhuriyeti haricinde aslında hiçbir zaman kendi kendini yönetmediğini bildirdi

Kıbrıslı Türklerin 1974’den sonra yine aynı alışkanlığı sürdürdüklerini ifade eden Şahap Aşıkoğlu konu ile ilgili konuşmasına şu şekilde devam etti:

“Türkiye’den bize para geldi. Biz de bu paranın refahını gördük. Bana göre gerçek statüko budur ve başka statüko yoktur. Devlet Planlama Örgütü (DPÖ) geçmişte planlama yapmaya çalıştı. 3 veya 4 defa 5 yıllık planlar yaptı. Daha sonra vazgeçti çünkü uygulanmadı. Hükümetler için vizyon ve misyon nedir. Şu anda ki durumumuz nedir. KKTC’de ekonomi büyütme için kullanılan 2 araç vardır. Bir tanesi ekonomik protokol diğeri de hükümet programıdır. Bu protokollere bakacak olursak 2007’den 2019’a tüm protokolleri analiz ettim. Başarının çok büyük olmadığını, yüzde 8’lik başarı olduğunu gördüm. KKTC-TC Ekonomik Protokolleri bize ekonomik büyüme sağlamadığını gördüm. Çünkü teknik sorunlar vardır. Siz bir taraftan protokol yaparsınız ve hedefler koyarsınız diğer taraftan hükümet programı vardır. Hedefler vardır. Ama bütçeyi ne TC-KKTC Protokolü’ne göre yaparsınız ne de hükümet programına göre yaparsınız. Bütçeyi, Maliye müsteşarları dizayn eder. Dolayısıyla böyle yanlış teknik bir sorun vardır”.

Sürdürülemez ekonomimiz var

Süreç içerisinde KKTC’nin TC’den aldığı desteğin yüzde 12’lerden yüzde 1 buçuğa düştüğünü anlatan Aşıkoğlu, ekonomik refah kriterlerine bakıldığında dünya nüfusunun yüzde 75’inden daha iyi ve daha iyi refah yaşadığımızı söyledi.

Şahap Aşıkoğlu, milli gelirimize bakıldığında 193 ülkeden 58’inci durumda olduğumuzu, iş yapabilirlik kriterlerine baktığımızda 193 ülkeden 138’inci sırada olduğumuzun görüldüğünü aktardı ve bununda sürdürülemez bir ekonomimiz olduğunun göstergesi olduğunu dile getirdi.

Aşıkoğlu, “ Aslında buradaki olay bizim planlanmış bir şekilde devletin aracılığıyla değil, başka bir kaynağı olan bir parayı kullandığımızı gösterir. Yani bu refahı iş yaparak kazanmıyoruz” diye konuştu.

Türkiye’ye bile para verebiliriz

Bir soru üzerine Şahap Aşıkoğlu şöyle konuşmaya devam etti:

“Vergiler artıyor, yani ekonomi büyüyor, büyüyen ekonomiden devlet doğru ve adil veya eşit dağılımlı olmasa da vergi topluyor Türkiye’den az para gelmesine rağmen biz çarkı çevirebiliyoruz. Biz ortak akılla, rasyonel akılla bir politika güdebilsek, buna siyasi istikrar izin verse biz Türkiye’ye para veririz. Siyasi istikrar ve rasyonel politikalarla bunu yapabiliriz”.

Bu refahı sağladığımız noktada yinede mutsuzluk olmasının nedeninin ekonominin üzerine çıkamamamızın, refahın tıkanmasına ve giderek düşmesine bağlayan Aşıkoğlu, bunun nedeninin de orta gelir tuzağına düşmemiz olduğunu ifade etti.

Yurt dışında rekabet edebileceğimiz ülkelerde rekabet edebilir bir ekonomi yaratamadığımızı işaret eden Şahap Aşıkoğlu, “Milli gelirimiz 15 bin Dolarda durdu ve şimdi yavaş yavaş düşmeye başladı. Bunun nedeni ekonomimizin planlı olmaması ve katma değerli ürün üretmiyor olmamızdır. Yani katma değerli üretim niteliğinde iş gücü ve üst düzey bir yönetim kalitesi gerekir ki biz diğer gelişmiş ülkelerin olduğu grubun içerinse girelim” dedi.

Şahap Aşıkoğlu, bu durumdan kurtulabilmemiz için bugüne kadar hiç yapmadığımız bir ana plana ihtiyacımız olduğunu, devletin de bu ana planı koordineli bir şekilde uygulaması gerektiğini söyledi ve bu ana planın da Vizyon 2035 olduğunu sözlerine ekledi.