Kıbrıs Türk Eğitimciler Sendikası (KITBES), din eğitiminin anayasal bir hak olduğunu ve yasal düzenlemeler yapılarak verilmesi gerektiğini kaydetti.

KITBES Başkanı Himmet Turgut yaptığı yazılı açıklamada, anayasasında laiklik ilkesi bulunan tüm devletlerin laiklik algısına bakıldığında devletin bütün din ve mezhepler karşısında tarafsız tavır alması, vicdan ve inanç özgürlüğüne saygı göstermesi şeklinde anlaşıldığının görüleceğine işaret etti.

Nüfusunun yüzde 99’u Müslüman olan KKTC halkının din ve vicdan hürriyetinin, din eğitiminin Anayasa’nın 23. maddesinde teminat altına alındığına dikkat çeken Turgut, yıllarca keyfi uygulamalarla halkın en doğal hakkı olan dinini öğrenme hakkının engellenmeye çalışıldığını, 15 Nisan 2021 tarihinde Anayasa Mahkemesi’nin açıkladığı kararda “Laiklik” vurgusu yapılarak vatandaşın dinini öğrenme hakkının elinden alınmaya çalışıldığını iddia etti.  

Anayasanın ilgili maddesinde “Din eğitim ve öğretimi, Devletin gözetim ve denetimi altında yapılır” denildiğine işaret eden Turgut, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

“Ayrıca Öğrenim ve Eğitim Hakkı başlığı altında 59. maddenin 4. fıkrasında “Halkın öğrenim ve eğitim gereksinimlerini sağlama Devletin başta gelen ödevlerindendir. Devlet, bu ödevini, Atatürk İlkeleri ve Devrimleri doğrultusunda, ulusal kültür ve manevi değerlerle bezenmiş bir muhteva, çağın ve teknolojinin gelişmesine, kişinin ve toplumun istek ve gereksinimlerine yanıt verecek planlı bir şekilde yerine getirir.” diyerek Kıbrıs Türk Halkının manevi dünyasının inşasını da teminat altına almıştır.”

Turgut, ivedilikle atılmasını istedikleri adımları şöyle sıraladı:

“Yasama göreviyle görevlendirilmiş Cumhuriyet Meclisimiz bir an önce bu tür toplumun manevi dünyasını yaralayıcı düzenlemeleri engellemek adına yasal düzenlemeleri yapıp, hayata geçirmeli ve halkımızı tedirgin olmaktan kurtarmalıdır.

Din öğretiminin hakkıyla yapılabilmesi için Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı bünyesinde Din Eğitimi ve Öğretimi Dairesi oluşturulmalı ve bu daire eliyle tüm paydaşları kapsayacak şekilde uzman kişilerin liderliğinde çalışılmalıdır.

 Daire personelinin belirlenmesi konusunda titiz davranılmalı ve konunun uzmanları görevlendirilmelidir. İlgili daire bu görevi yaparken Din İşleri Dairesiyle koordineli işlemelidir. Düzenlenecek Yaz Kuran Kursları, Hafızlık Kursları ve benzeri kurslar Din İşleri Başkanlığı ile koordineli olarak Din Eğitimi ve Öğretimi Dairesinin uhdesinde yapılmalıdır.

Milli eğitim Bakanlığı kurulacak Din Eğitimi ve Öğretimi Dairesi bir an önce oluşturmalı, çalıştırmalı, karar üretmeli ve çocuklarımızın en doğal ve anayasal hakkı olan Din Eğitimi tartışmaları artık bu ülkenin gündeminden kalkmalıdır.

Kamu Hizmeti Komisyonu tarafından acilen Milli Eğitim Denetleme-Değerlendirme ve Yönlendirme Kurulu’na Din Eğitiminin Denetlenmesi konusunda Bakanlığın üzerine düşen yasal yükümlülüğü yerine getirebilmesi amacıyla denetmen(ler) alınmalıdır.

Halen ilkokul 4. ve 5. Sınıflarında, ortaöğretimde yer alan zorunlu Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersi branşın uzmanı öğretmenler tarafından verilmeli, boş geçirilmesine izin verilmemelidir.

Yıllardır ülkemizin kanayan yarası haline gelen İlahiyat mezunu işsiz öğretmenlerin çeşitli bahaneler uydurularak, münhal açılmayarak, görevlendirilmemesi oyununa bir son verilmeli ve gençlerimizin ehil oldukları mesleklerini icra etme konusunda ivedi olarak adım atılmalıdır. KKTC genelindeki tüm okullarda sadece 4 tane Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmenliği kadrosu bulunduğu ayıbı acilen giderilmelidir.”

Turgut, Kıbrıs Türk Eğitimciler Sendikası’nın konunun takipçisi olmaya devam edeceğini kaydetti.