'Okulda öğretmen, veli ve öğrenci işbirliği şart'

* Bu sayımız için Kuzey Londra'da eğitim ve öğretim veren  Edmonton Nightingale Türk Okulu'na konuk olduk. Ziyaretimiz sırasında okullarla yakından ilgilenen KKTC Londra Temsilciliği Eğitim ve Kültür Ataşesi Hasan Kortay da hazır bulundu. Kortay öğrencilerle, öğretmen ve velilerle görüşmeler yapıp sohbet ederken biz de Okul Başkanı Salih Deveci'den okulla ilgili bilgiler aldık.


Edmonton Salisbury Türk Okulu'nu 8 arkadaşıyla birlikte 2005 yılında kurduklarını ve iki önce de okulun adını Edmonton Nightingale Türk Okulu olarak değiştirdiklerini ifade eden Deveci, okul olarak amaçlarını şöyle açıkladı: Amacımız Edmonton bölgesinde yaşayan Türk gençlerine  ve çocuklarına yön vermek ve geleceğe hazırlamak. İngiltere'de yaşayan  çocukların ve yetişkinlerin Türkçe  ve İngilizce eğitimlerini geliştirmek  ve Türkçe  konuşan  toplumun Türk  kültürünü  canlı tutup kendi öz  kimliklerinin yok olmaması için  gerekli çalışmaları  yapılmasını sağlamak. Ayrıca ana sınıftan  başlayarak  çocukların Türkçesini ilerletmek, onları Türkçe  GCSE AS ve A2 imtihanlarına hazırlamak. 

Geçen yıl 90 bu sene de kayıtlı 80'inin üzerinde  öğrencilerinin bulunduğunu kaydeden Deveci, "Bölgede çok sayıda okulun açılması öğrenci sayısının düşmesine sebep oldu. Bir başka etken de ailelerin fazla Türk okullarına ilgi göstermemesi" dedi.
Okul Başkanı Deveci neden ailelerin Türk okullarına ilgi göstermediğini de şöyle açıkladı: "Bu yönlü tabii ciddi bir araştırmamız yok. Ama tahminlerimiz bu yönde. Bir çok aile ile görüşüyoruz çocuklarını Türk okullarına gönderme niyetinde değiller. Ailelerin çoğu çocuklarının TV'lerde veya aile ortamında öğrendikleri  Türkçenin  yeterli olduğu kanısına varıyorlar. Biz bölgedeki Türk Okulu olarak öğrencilerin yüzde 20'sini okula çekebiliyoruz. 


Okul başkanı verdikleri eğitimle ilgili de şu bilgileri verdi: "Cuma günleri saat 18.00-21.00 arası  eğitim veriyoruz. Folklor kursumuz da var. Kayıtlarımız bütün sene devam ediyor. Ailelerimizden sadece yıllık 90 pound alıyoruz. Öğrencilerimiz istedikleri zaman bize katılabilirler. Ama GCSE sınavlarına girmek isteyenler senenin başlangıcında gelmeleri gerekiyor. 
Okulumuzda çalışan kişilerin hepsi gönüllü, ödenekli hiç kimse yok. Giderlerimizin büyük bir bölümünü kayıtlardan karşılıyoruz. Bir de özel gecelerden elde ettiğimiz gelirlerden"

Konuşmasında okulun sıkıntılarına ve sorunlarına da değinen Deveci, diğer okulların yaşadığı benzer sorunları bizlerde yaşıyoruz.  
Ailelerden fazla destek alamıyoruz. Yardım almak güç, bir arkadaşımız ayrıldığında yerine eleman bulmak çok güç, yönetime eğitimci bulamıyoruz,  gönüllü çalışan bulmak bir hayli zor, kimse yanaşmıyor. Ayrıca öğretmen sıkıntımız bu sene olmadı, bir tek, bu yıl erken ayrılan öğretmenlerimiz oldu. Bunun dışında iyi gidiyoruz.

 

Deveci Türkçe konuşan ailelere de şu çağrıyı yaptı: "Ailelerimiz çocuklarını okulumuza getirsinler, sadece bizim okula değil istedikleri Türk okuluna da gönderebilirler. Bir çocuğumuzun kendi öz dilini, dinini ve kültürünü öğrenmesi onlara ve toplum olarak bizim için büyük kazanç olacak. Bir de üniversiteye girerken diğer öğrencilerden avantajlı konumda oluyorlar. Şöyle ki, Türkçe  GCSE'leri İngiliz üniversiteleri kabul ediyor, bu da öğrencilerimize avantaj sağlıyor"

Türk işadamlarının daha çok başka sektörlere sponsor olduklarını eğitime destek verenlerin sayısının çok az olduğuna değinen Deveci, 
"İşadamlarımız  yardım etmediği gibi balo biletlerimizi dahi satamıyoruz” dedi. Deveci, yeni bir okul olmalarına rağmen GCSE sınavlarında öğrencilerin yüzde 70-80 başarılı olduklarına da işaret etti. 

Okul Başkanı sözlerini şöyle tamamladı:  "Disiplinli bir okuluz hatta öğrenciyi uzaklaştırmaya kadar varan cezalarımız var. Bugüne kadar büyük bir disipsizlinlik olmadı.  Ben otobüs şoförüyüm, çocuklarla ve ailelerle uğraşmakta zor,  ama bundan şikayetçi değilim, hayatımı okula göre ayarlıyorum. Başarı için öğretmen, veli ve öğrenci işbirliği şart”