Mevlana’nın fikirlerini Kıbrıs’ta yaşayan Türk toplumuna ulaştıran ve yayan Lefkoşa Mevlevihane’si Kıbrıs Türk toplumunun siyasi ve kültürel hayatında derin izler bıraktı… Semahane ve türbe kısmı günümüze gelen yapı
Mevlevi – Tekke Kültürü Müzesi olarak kullanılıyor.

 

Ege ÖZADAM

Gel, gel, ne olursan ol yine gel, 
ister kafir, ister mecusi, 
ister puta tapan ol yine gel, 
bizim dergahımız, ümitsizlik dergahı değildir, 
yüz kere tövbeni bozmuş olsan da yine gel...

Mevlevilik, uzun asırlar boyunca İslâm kültürünün şekillenmesinde belli ölçüde rol oynamıştır. Kıbrıs’ta başkent Lefkoşa’da kurulan Mevlevihane de uzun asırlar boyunca Mevleviliğin düşünüş sistemini ve Mevlana’nın fikirlerini Kıbrıs’ta yaşayan Türk toplumuna ulaştırmış ve yaymıştır. Lefkoşa Mevlevihane’si Kıbrıs’ın fethinden 22 yıl sonra 1593 yılında Kıbrıs fatihlerinden Arap Ahmet Paşa tarafından kurulmuştur. Semahane ve türbe kısmı günümüze gelen yapı Mevlevi – Tekke Kültürü Müzesi olarak kullanılmaktadır. Lefkoşa Mevlevihane’si tarihi boyunca gemi ile hacca gidenlerin uğrak yeri olmuş yetiştirdiği ve hizmet verdiği insanlarla Kıbrıs Türk tarihinin önemli kurumlardan birisidir. Mevlevihane’nin havlusuna güney batıdaki cümle kapısından girilmektedir. Mevlevihane’nin giriş cephesi boyunca sıralanmış kubbeli altı türbede önemli Mevlevi kişiler yatmaktadır. İçten kemerlerle birbirine bağlanan türbelerin sonuncusunun dışa açılan kapısı vardır. Türbelerin batıya açılan pencereleri bulunur. Lefkoşa Mevlevihane’si, dini bir kurum olmasının yanı sıra Kıbrıs Türk toplumunun siyasi ve kültürel hayatında da derin izler bırakmış ve bu nedenle bugüne kadar varlığını devam ettirmiştir. Tekke şu an müze olarak kullanılmakta, Mevlevi giysileri, müzik aletleri ve etnografik malzemeler sergilenmektedir 

Mevlevilik Nedir?

Bektaşilik gibi Türk kökenli bir tarikat olan Mevlevilik, Mevlana Celaleddin Rumi tarafından kurulmuştur. Mevlana’nın oğlu Sultan Veled Çelebi tarikata daha düzen vermiş, töre ve ayinleri belirli kurallarla çerçevelemiştir. Bu tarikata girenlere "Mevlevi", toplantı ve ayinlerin yapıldığı yerlere de "Mevlevihane" denilirdi. Tarikatın başı "çelebi" diye isimlendirilir, bunlar Mevlana’nın torunları arasından seçilirdi. Mevlevi tarikatına baş seçilen Çelebi, Konya’da Mevlana’nın türbesi olan dergâhta otururdu



Mevlana’nın Yedi Öğüdü

 1. Cömertlik ve yardım etmede akarsu gibi ol.

2. Şefkat ve merhamette güneş gibi ol.

3. Başkalarının kusurunu örtmede gece gibi ol.

4. Hiddet ve asabiyette ölü gibi ol.

5. Tevazu ve alçak gönüllülükte toprak gibi ol.

6. Hoşgörülükte deniz gibi ol.

7. Ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol.

 

Mevlana Sözleri

Ø  Sus gönlüm! Bütün bu susmalarına karşılık her şeyin hayırlısının olacağına inanarak sus.

Ø  Dediler ki: Gözden ırak olan gönülden de ırak olur. Dedim ki: Gönle giren gözden ırak olsa ne olur.

Ø  Bizi bilen bilir, bilmeyende kendisi gibi bilir!

Ø  Seni bağrıma değil, bağrımı ve başımı ayağının altına bastım. Gözüm toprak olacak, ama gönlüm daima aşk kokacak.

Ø  Küsmek ve darılmak için bahaneler aramak yerine, sevmek ve sevilmek için çareler arayın.

Ø  Ey sevgili. Biz seninle bir salkımın iki aşık üzümüyken, başka şişelerde şarap olmuşuz, başka hayallerde harap olmuşuz.

Ø  Can’ı Canan’a teslime hazır değilsen ‘ben Aşk’ım’ deme kimseye.