Araştıran, Yazan ve Toprağı Uyandıran Sanatçımız; Rauf Ersenal (Çatalköy Vounous 1. Pişmiş Toprak Sempozyumu Proje Koordinatörü)

Feriha TEL

Rauf Ersenal'ın kil ve çamurla tanışması ilkokula dayanan bir geçmişe sahip. Rauf Ersenal ilkokul 3. sınıfta okuyorken, Arabahmet Mahallesi Mısırlızade Sineması’nın temelleri kazılmaya başlandı, kazı çalışmalarından kil çıkarıldı. Bu kil okula da getirildi ve yaygınlaştı. O dönem popüler olan ve bütün mahalle arkadaşları ile oynadıkları sapanları bir kenara bıraktılar,  kil ve çamurla oynamaya başladılar. İlkokul yıllarında öğretmenleri Rauf Ersenal'ın resime olan yeteneğini de keşfettiler ve onu resim yapmaya teşvik ettiler. Liseye kadar resim çizmeye devam eden Rauf Ersenal sporla da iç içeydi. Lise yıllarında 1. Ligdeki Baf Ülkü Yurdu'nda oynamaktaydı. 17-18 yaşlarında sporcu olmanın verdiği popülarite ile bir tercih yaptı ve Spor Akademisi’ne gitti. 

"Toprağa dokunamamak içinde uhte kaldı."

  Rauf Ersenal, Spor Akademisi’nden mezun olduktan sonra kamuda bir çok görevde bulundu, yöneticlik yaptı ama resim ve sanata olan ilgisi hep içinde bir yerlerde kaldı. En sevdiği alanlardan biri de arkeolojiydi.  Özellikle Kıbrıs arkeolojisi ve Kıbrıs'tan kaçırılan eski eserler üzerine çok uzun soluklu araştırmalar yaptı. Kıbrıs kültürüne ve tarihine ait bir çok eski eserin dünyanın farklı ülkesinde bulunan müzelerde sergilendiğini ortaya çıkardı. Araştırmalarına devam ederken 1987-88 yıllarında yeniden toprakla ve kille çalışmalarına başladı. 

"Yasal olarak eski eserleri geri getirmek mümkün değil."

  Rauf Ersenal, bu adada birikmiş 11 bin yıllık kültürel mirası yansıtan binlerce eserin bu ülkenin dışına dağılmasına üzülüyordu. Ülke dışına çıkarılan eski eserlerin yasal olarak geri alınmasının da mümkün olamayacağını biliyordu. Bu eserlerin en azından ayni teknik, ayni malzeme ve aynı dokuyu yaratarak replikalarını bu ülkeye kazandırmanın mümkün olacağını hayal etti ve bu şekilde farkındalık ve duyarlılık yaratmaya karar verdi.

"İlk proje Akdeniz Köyü’nde (Ayia İrini) gerçekleşti."

 2013 yılında Akdeniz Köyü’nde yapılan 1. Ayrelli Festivali’nde Rauf Ersenal'ın gözleri Akdeniz Köyü ile ilgili heykellerden aradı. Oranın markası onlardı, onlar olmalıydı. O heykellerden veya onları anlatan hiçbir şeye festivalde rastlayanmayınca üzüldü. Akdeniz Köyü’ne ait eserlerin şuan İsveç ve Güney Kıbrıs'taki müzelerde yer aldığını da öğreniyoruz. Rauf Ersenal, Akdeniz Köyü’nde bulunan sivil toplum örgütü Akdeniz Köyü Kalkındırma ve Çevreyi Koruma Derneği (Akçev-Der) ile iletişime geçti, 15 yıllık araştırmalarının sonucunda pişmiş durumda olan projesini onlara aktardı. Bölgedeki dernek projeye sahip çıktı ve 2014 yılında ilk kez 1. Akdeniz Pişmiş Toprak Sempozyumu düzenlendi. Projeye 2 ay gibi kısa bir sürede hazırlanıldı. Proje çok başarılı oldu, çok ilgi topladı. Daha sonra 2. ve 3. kez tekrarı gerçekleştirildi. Duyarlılık kazandırılmıştı. Akdeniz Köyü’ne ait eserler replikalarıyla tarihe ışık tutmuştu ve bu bölgede misyon tamamlanmıştı. 

"2. Proje Çatalköy Vounous!"

  İkinci çalışma ve proje için Lefke ve birçok yer ile iletişimde olan Rauf Ersenal, daha sonra Çatalköy Vounous Metropol Alanı üzerinde yoğunlaştı. Bilgi birikimi ve araştırmalarının ışığında yeni bir proje hazırladı ve Çatalköy Belediyesi'nden randevu aldı. Projesini anlattığı sırada Çatalköy Belediye Başkanı'nın heyecanı, onun projesine daha da sıkı bağlanmasına ve motive olmasına sebep oldu. Çok kısa bir sürede Çatalköy Belediye Meclisi toplandı ve proje kabul edilerek, Rauf Ersenal Proje Koordinatörü olarak çalışmalarına başladı. 

"5 bin yıllık bir efsane!"

  Akdeniz Köyü’nde çalışılan proje Arkaik Dönem’e aitti. Arkaik dönem M.Ö 750 olarak kabul ediliyordu. Oysa Çatalköy Vounous 5 bin yıllık bir efsaneydi. Erken-Genç ve Orta Bronz Devirlerine aitti ve M.Ö 2500'lere denk geliyordu. Çatalköy Vounous Metropol Alanı’nda yapılacak çalışmalar ve yaratılacak Bronz Devri yerleşim yeri, ziyaretçileri 5000 yıl önceye götürecek şekilde olacak. O döneme ait kamışlardan kulübeler Çatalköy Belediye çalışanları tarafından kurulmaya başlandı. Birçok eserde karşımıza çıkan objelerin kabak şekline benzemesinin sebebi, o dönemde bu bölgede her yerde ekili bulunan kabaklar. Tüm alan içerisine tıpkı eski günlerdeki gibi kabak fideleri ekilecek. 

"1-16 Eylül’de Çatalköy Vounous Sempozyumu"

  Hazırlanan proje ile 1-16 Eylül tarihlerinde 1. Uluslararası Çatalköy Vounous Pişmiş Toprak Sempozyumu gerçekleşiyor. 60'dan fazla yerli ve yabancı seramik sanatçısının katılacağı sempozyumda, sanatçılar alanda çalışmalarını yapacak, üretecek ve 15-16 Eylül tarihlerinde halkın ve meraklıların gezip, göreceği ve katkı koyabileceği atölyeler yer alacak.   

"Herşey ilkel ve eskiye uygun olacak."

  Vonoululara ait kili bulmak için Rauf Ersenal ve Çatalköylü en büyük destekçisi Celal Dimililer, Çatalköy'ün 8 ayrı yerinden kil örnekleri aldılar. Bunları çalıştılar ve şuan sadece 2 tanesini o döneme ait nitelikte buldular. Üretime destek verecek 60'tan fazla sanatçıya bu killerden temin edilecek. Üretilecek olan objelerde modern hiçbir yöntem kullanılmayacak. Objeler zamanına uygun ilkel toprak fırınlarda pişirilecek. Su olarak Çatalköy suyu ve ateş içinde yine bölgedeki ağaçların dal ve odunları kullanılacak. İlkel fırınlarda Çatalköy bölgesinden bulunan killerle çalışılacak. Hem üretecek sanatçılar hem de katılacak misafirler 5000 yıl önceye yolculuk yapacak. 

"Yerli ve yabancı 60 seramik sanatçısı"

Kuzey Kıbrıs’tan katılacak seramik sanatçılarımızı; Cumhur Deliceırmak, Celal Dimililer, Rauf Ersenal, Semra Bayhanlı, Sevcan Çerkez, Semral Öztan, Güzin Okutan, Vedia Okutan, Toya Akpınar, Ülviye Perçinci Oksu, Sinem Ertaner, Fatma Özok, Özlem Kul Durmaz, Hasan Eminağa, Mümine Özdemirağ Yağlı, Raif Dimilileri, Eser Keçeci, Bedia Kale, Nuran Balçık, Cemaliye Ranan Nasır, Fatma Madali Dimililer, Fatoş Ayersoyu Ruso, Feyzi Derat, Özge Varoğlu, Özlem Ekinci, Pervin Özgeçen, Selda Tepeli Genç, Şeniz Faslı Etkin, Sinem Saydam, Hasan Saydam, Hasan Işık Özgöçmen, Feza Aygın Sanıvar, Osman Murabık, Nevin Nedda Halis, Neriman Soyumert, Necla Höyük, Mukaddes Derat, Kemal Behçet Caymaz, Fügen Erkoru, Evşen Emre, Ayşe Türker, Arzu Memmednebi İnceer, Ayla Kahraman, Serhat Selışık, Pembe Gaziler oluşturuyor.

Güney Kıbrıs’tan; Andrea Charalambides Stylianou, Vassos Demetriou, Stavros Stavru Petsas, Efthmios Symeou.

Türkiye’den ise A. Cüneyt Er, Can Küçüktepepınar, Çiğdem Önder Er, Feride Ceyda Erdemli, Füsun Uludinç Çövenoğlu, Aziz Baha Örken, Şerif Akşit ve Arzu Çevik sempozyuma katılacak olan seramik sanatçıları.

"Sempozyuma Çatalköy’den 15 seramik sanatçısı!"

 60'tan fazla yerli ve yabancı sanatçının katılacağı sempozyuma, Çatalköy bölgesinde yaşayan 15 seramik sanatçının da katılacak olması Rauf Ersenal için büyük önem taşıyor. Bu tarz projelerde yöresel destek ve sahiplenmenin, projenin amacının gerçekleşmesinde ve sonrasında sürdürülebilir olmasında en vazgeçilmez etken olduğunu ifade ediyor Rauf Ersenal. Şuan Çatalköy'de üreten seramik sanatçıları, projenin tamamlanmasından sonra da metropol alanına gitmeye ve orada üretim yapmaya devam etmekte kararlı görünüyorlar. Ayda bir kez turist ve ziyaretçilere tanıtım yapmak ve uygulamalı göstermek  için atölye çalışmaları gibi planları var.  

"Kıbrıs’ın bilinmeyen tarihi"

Rauf Ersenal'ın ilk kitabi 'Kıbrıs'ın Bilinmeyen Tarihi' 2014 yılında 86 sayfa olarak yayınlandı. Kıbrıs'tan kaçırılan eserleri ve yapım tekniklerini yıllardır araştırmaya devam eden Rauf Ersenal'ın , Çatalköy'de gerçekleşecek sempozyuma yeni bir kitap hazırlığı içinde olduğunu da öğreniyoruz. Kitabın hem bölge halkına, hem misafirlere hem de daha sonra bölgeyi ziyaret edecek turistlere, Çatalköy Vounous'la ilgili kültürel bir rehber olacak nitelikte olması amaçlanıyor.  

"Projelerin başarısının manevi tatmini"

 Bölge halkı, belediye veya civardaki sivil toplum örgütlerinin bu tarz tarihsel ve kültürel projeleri sahiplenmesi, projelere enerji katıyor. Çatalköy Belediyesi çalışanları severek projeye katkı koyuyorlar ve birçok iş planlanandan çok daha erken zamanda gerçekleşiyor. Böyle projelerin tamamlanması Rauf Ersenal'a maddi bir katkı sağlamasada, sonucunda edinilen başarı ve farkındalık, başarı olarak adlandırılarak, manevi olarak tatmin ediyor sanatçımızı.  

"Bizim bölgemizle ilgilenmedin sitemleri"

  Rauf Ersenal bazen insanların onu devlet olarak düşünerek, sitem ettiğini ifade ediyor. Bir çok tanıdığı, onları ihmal ettiği ve onların bölgesinde çalışmalar yapmadığı konusunda ona sitem mesajları atıyorlar. Rauf Ersenal tek başına ayni anda bir çok yerde olamasada, yöre halkı ve kurumların sahip çıkacağı her projeye tüm bölgelerde destek vermeye hazır olduğunu belirtiyor. En büyük hedefi ise bölgelere ait kültürel ve tarihsel mirasları gün yüzüne çıkararak, o bölgeye ait eski eserlerin replikalarının çalışarak, markalaştırılmasının sağlanması ve bunun tüm ada genelinde yaygınlaştırılması. 

"Toprak uyandırılmayı sever!"

  Rauf Ersenal'a göre insan uyumayı sever fakat toprak uyandırılmayı. Seramik sanatçılarının yaptığı toprağa uyandırarak ona hayat vermek, şekil vermek ve kalıcılaştırmaktır. Toprak her yönüyle bize yaşamı verendir. Üzerinde ekilen, biçilen ve ürün elde edilendir. Yaşam kaynağıdır toprak. Yaşamamız için en önemli olan dört element; su, ateş, hava toprakla birleşince fırından çıkan seramikler elde ediliyor. 

"Üretmek ‘hayat’ demektir..."

  Üretmek yaşamın kaynağıdır. Yaşadığınızı ve hayatı sevdiğinizi üreterek hissedersiniz. Üretmek hayat demek Rauf Ersenal için...