“...Küçük oğlum ürettiğim ahşap ürünleri insanlarla paylaşmak gerektiğini söyleyerek benim takip etmediğim bir Facebook hesabı açtı ve “Ahşap Evi” adındaki hesapta ürünleri sergilemeye başladı. Bunun üzerine ürünlere talep oldu ve satış bu şekilde başlamış oldu.” 

 

 

Mine AVKIRAN NUR

 

Sendikacı kimliğiyle tanıdığımız Yakup Latifoğlu, emeklilik günlerini ahşap işleri yaparak değerlendiriyor. Emeklilik sonrası boşa zaman harcamak yerine kendini zanaata veren Latifoğlu, ahşaptan yapılabilen tüm ürünleri küçük atölyesinde üreterek zaman geçiriyor. Ahşap maketler, kesme tahtası, kase, mumluk ve kolye ucu gibi ürünleri dizayn edip üreten Yakup Latifoğlu, hobi olarak başladığı ahşap oyma işinin bu şekilde kalmasında ısrarlı. Ancak Latifoğlu’nun küçük oğlu Mert, ürünlerin tanıtımını sosyal medyada, satışını da festivallerde yapmaya başlamış. Yakup Latifoğlu ile North Cyprus UK Gazetesi’ne özel söyleşi gerçekleştirdik.

 

Sendikacı kimliği ile ön planda oldu 

 

Latifoğlu, başkent Lefkoşa’da doğup büyüyenlerden. Yakup Latifoğlu’nun deyimiyle göç etmeyenlerden. İnşaat demirciliği ve kalıpçılık gibi çeşitli iş kollarında çalıştıktan sonra kamuda açılan münhalle memuriyet hayatına başlayan Yakup Latifoğlu, uzun yıllar sendika temsilciliği de yaptı. 1998 yılından başlayarak 2017 yılına kadar sendikacılık görevini sürdüren Latifoğlu, profesyonel sendikacılık görevini Hür-İş Federasyonu başkanlığı yaptıktan sonra noktaladı. Yakup Latifoğlu, çalışma hayatını sürdürürken Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nda Hür-İş adına işçi tarafını temsilen görev alırken, İhtiyat Sandığı ve Sosyal Sigortalar’ın yönetim kurullarında da yer aldı. Emeklilik sonrası sendikal faaliyetlere devam eden Latifoğlu, Hür-İş’i İhtiyat Sandığı Yönetim Kurulu’nda temsil etmeyi sürdürüyor. 

 

Gençken öğrendi şimdi uyguluyor 

 

Latifoğlu, ahşap ile uğraşmaya lise çağlarında başladığını ve mobilya atölyesi olan yakınlarını sık sık ziyaret edip işin teknik detaylarını öğrendiğini belirterek, geçmişte teknolojinin pek fazla gelişmemiş olması nedeniyle bugün makinenin yaptığını geçmişte elde yapmayı öğrendiğini anımsattı. Emeklilik süresi yaklaşınca gençlik yıllarında öğrendiği ahşap işini geliştirmeye karar verip, gerekli araç-gereci tedarik ettiğini söyleyen Yakup Latifoğlu, emekliliğiyle birlikte evinin bahçesine küçük bir atölye kurarak ahşap işine fiilen başladığını ifade etti. 

 

Hobiyle başlayan üretim 

 

İlk yaptığı ahşap maketlerin çevresi tarafından ilgi gördüğünü, bunun üzerine ahşap işlere meraklı olan küçük oğlu Mert’in yönlendirmesiyle hobi olarak başlayan ahşap oyma işinin farklı bir boyut aldığını belirten Latifoğlu, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Bu işe kendimi tatmin için başlamıştım, satış yapma düşüncem yoktu. Küçük oğlum ürettiğim ahşap ürünleri insanlarla paylaşmak gerektiğini söyleyerek benim takip etmediğim bir Facebook hesabı açtı ve “Ahşap Evi” adındaki hesapta ürünleri sergilemeye başladı. Bunun üzerine ürünlere talep oldu ve satış bu şekilde başlamış oldu.” 

 

Ahşapla ilgili herşeyi yapıyor 

 

Yakup Latifoğlu, küçük oğlu Mert’in gayretiyle ürünlerinin Tepebaşı’nda düzenlenen festivalde halkla buluştuğunu kaydederek, giderek artan ilgi sonrasında hem kendi dizaynı olan hem de talep edilen ürünleri de yapmaya başladığını ifade etti. Kesme tahtası, kase, mumluk, kolye ucu gibi kendi dizayn ettiği ürünler yapan Latifoğlu, “Bir gün ahşaptan araba maketi yapıp yapamayacağım soruldu. Markası Land Rover olan araba maketini dahi yaptım. Bu da, yapabileceğim çok çeşit olduğunu gösterir” dedi. Latifoğlu, ayrıca, ürünleri satın almak isteyenler bir yana ürünlerin nasıl yapıldığını merak edenlerin daha fazla olduğuna da dikkat çekti. Latifoğlu, ahşap ürünlerin nasıl yapıldığına turistlerin, büyük eşyalara orta yaşlıların, küçük eşyalara da gençlerin ilgi gösterdiği tespitine vardığını belirtti. Hobi olarak başladığı işi zamanını değerlendirmek amacıyla sürdürdüğünü, bu nedenle dükkan açmayı düşünmediğini söyleyen Yakup Latifoğlu, “Dükkan açarsam ürünleri artırmak ve gelen talebe göre daha çok çalışmam gerekecek. Bu yaştan sonra 8-10 saat çalışmak istemem. Amacım, boş zamanımda birşeyler üretmektir” dedi. 

 

Ürünler, servi ve zeytin ağacından 

 

Latifoğlu, ahşap ürünlerin gürgen ve kiraz ağacından yapılabileceği gibi okaliptüs (Kıbrıs ağzı ile efkalipto), zeytin, çam ve servi gibi ağaçlardan da elde edilebileceğini belirterek, “Gürgen ve kiraz ağacı ülkede var olmadığı için bu hammaddeyi ithal etmek gerekir. Ben, ürünlerimi servi ve budanmış olan zeytin ağacından yapıyorum. Örneğin, sehpa ve araba maketini servi ağacı kerestesinden yaptım. Servi ağacının diğer türlere göre, deseni ve rengi nedeniyle albenisi daha fazladır. Bu nedenle bu türü tercih ediyorum.”

 

Latifoğlu: Zamanı üreterek geçirin 

 

“Çalışan insan yaşar, çalışmayan yaşlanır” sözünü benimsediğini söyleyen Yakup Latifoğlu, “Hiçkimse, ‘ben yapamam’ demesin ve boşa zaman geçirmesin. Herkesin yapabileceği şeyler mutlaka vardır. Kişinin sevdiği bir şeyle uğraşması ve zamanını üreterek doldurması, hem o kişinin sağlığı ve geleceği hem de ülke için yararlıdır” önerisini yaptı.