Fotoğraf sanatçısı Buket Özatay, Lefkoşa Merkezi Cezaevi’ndeki kadın mahkumların hayatını konu alan “belgesel fotoğraf çalışması” niteliğindeki “Benimle Birlikte Yürü Gökyüzü” adlı ilk kişisel sergisini dün akşam Naci Talat Vakfı’nda açtı.

 

25 Haziran’a kadar ziyaret edilebilecek serginin açılışına Meclis Başkanı Sibel Siber, Başbakan Özkan Yorgancıoğlu, Başbakan Yardımcısı, Ekonomi, Turizm, Kültür ve Spor Bakanı Menteş Gündüz, İçişleri Bakanı Teberrüken Uluçay katıldı.

 

İçişleri Bakanlığı Müsteşarı Hasan Alicik, Merkezi Cezaevi Müdürü Metin Bilmem ile Lefkoşa Kaymakamı Alkan Değirmencioğlu’nun da hazır bulunduğu açılışta, bürokratlar, milletvekilleri, sanatseverler ve Merkezi Cezaevi personeli de yer aldı.

 

“BU ÇALIŞMA KIBRIS’TA İLK”

 

Buket Özatay, özgürlükten yoksun kadınların hayatına dikkat çektiği ve 10 ay çalıştığı “Kadınlar Koğuşu” projesinin Kıbrıs’ta bir ilk olduğunu kaydederek, “Cezaevinden, kadınlara ait hikâyelerle çıktığım bu ilk belgesel fotoğraf çalışması belki de Kıbrıs Türk fotoğrafının geleceğine dair bir başlangıç noktasıdır” dedi.

 

“BİRÇOĞUMUZ YANI BAŞIMIZDAKİ CEZAEVİNİN FARKINDA DEĞİLİZ”

 

“Birçoğuz yaşadığımız şehrin yanı başındaki cezaevinin farkında değiliz” diyen Özatay, Kadınlar Koğuşu projesi kapsamında hem fotoğraf çektiğini, hem de 14 dakikalık video kaydı yaptığını söyledi.

 

“BU SERGİ İÇERİDEN DIŞARIYA TAŞINAN BİR BELGEDİR…”

 

Açılışta yaptığı konuşmada konuklara projeye nasıl başladığını da anlatan Buket Özatay, İçişleri Bakanı Uluçay’ın ve Müsteşar Alicik’in sürece katkısına işaret etti, teşekkürlerini iletti.

 

“İLK BAŞTA BENDEN VE MAKİNEMDEN RAHATSIZ OLDULAR, AMA DAHA SONRA…”

 

İlk başta kadınların bazılarının fotoğraf makinesinden ve kendisinden rahatsız olduğunu söyleyen Özatay konuşmasına şöyle devam etti:

 

“İnsanları çeken fotoğrafçılar bilir, insanlarla iletişim kurmaz, yüreklerine dokunamazsınız fotoğraflarını çekemezsiniz. Ben de önce kadın mahkumları dinledim, kendimi anlattım, tanıştık, gülüştük ağladık, oynadık ve çekimlere öyle başladık.

 

‘Terliğimin ucu dahi görünmesin’ diyen mahkumlar bile kendilerini çekmeme izin verdi.”

 

25 YIL CEZA ALAN MAHKUM RUKİYE VE KÖPEĞİ ALFİ…

 

Konuşmasında, “Cezaevindeki kadınların orada olmasının arkasındaki en büyük neden, dolaylı ya da dolaysız, erkeklerdir” şeklindeki gözlemini de dile getiren Buket Özatay, kendisini en çok etkileyen mahkûmun 25 yıl ceza alan Rukiye olduğunu belirtti.

 

Özatay, eski bir cezaevi müdürünün Rukiye’ye hediye ettiği ve cezaevinde yaşayan Alfi adlı bir köpekten de söz ederek, fotoğraflarında da yer alan Alfi ile kurduğu dostluğu anlattı.

 

ÖZATAY’A ŞENGÜL EŞLİK ETTİ

 

Bu arada Buket Özatay’a sergi açılışındaki konuşmasında Merkezi Cezaevi’nde fotoğraf çektiği dönemde mahkûm olan ve daha sonra tahliye edilen Şengül eşlik etti. Özatay, Şengül’ü konuklara takdim etti.

 

Serginin küratörlüğünü yapan Dilek Karaaziz Şener ise açılıştaki kısa konuşmasında, konuklara teşekkür etti.