Geçtiğimiz yılın dünyanın dört bir yanındaki insanlar için zor bir yıl olduğunu söylemek biraz yetersiz kalıyor. Salgın dünya çapında 2,6 milyondan fazla insanın ölümüne yol açmakla kalmadı, aynı zamanda çoğumuz için günlük yaşamda büyük bir sarsıntıya yol açtı. Ancak son 12 ayda yaşanan yıkıcı olaylara ve bunun sonucunda oluşan ruh sağlığındaki düşüşlere rağmen dünyanın en mutlu ülkeleri sıralamasında en üst sıralarda hiçbir değişiklik olmadı.

Finlandiya, arka arkaya dördüncü yıl da Gallup Dünya Anketinden (Gallup, Inc. Washington, D.C. merkezli bir Amerikan analitik ve danışmanlık şirketidir. 1935 yılında George Gallup tarafından kurulan şirket, dünya çapında yürütülen kamuoyu yoklamaları ile tanınmıştır.) alınan verilerle desteklenen yıllık listede ilk sırada yer alırken onu sırasıyla İzlanda, Danimarka, İsviçre ve Hollanda izledi.

Amerika Birleşik Devletleri 18. sıradan 14. sıraya yükselirken Birleşik Krallık 13. sıradan 18. sıraya geriledi. Avustralya ise 12. sıradaki yerini korudu. Columbia Üniversitesi Sürdürülebilir Kalkınma Merkezi’nin profesörü ve yöneticisi Jeffrey Sachs: “Pandemi tehlikesi altında nasıl yaşamamız gerektiğini acilen öğrenmemiz gerekiyor. Pandeminin çevresel tehditleri sebebiyle küresel anlamda işbirliği yapmanın ne kadar zor olabileceğini bizlere hatırlatıyor.

Listenin Önde Gelen Ülkeleri

2021 Dünya Mutluluk Raporu’nun korona nedeniyle biraz farklı bir şekilde derlendiğini belirtmekte fayda var. Araştırmacılar yalnızca birkaç ülkede yüz yüze görüşmeleri tamamlayamamakla kalmayıp aynı zamanda sağlık ve Covıd arasındaki ilişkiye odaklanarak işleri tamamen değiştirmek zorunda kaldılar. Rapor, 2012’de yayınlanmasından bu yana öncelikle GSYİH (gayri safi yurt içi hasıla), ortalama yaşam süresi, cömertlik, sosyal destek, özgürlük ve yolsuzluk seviyeleri baz alınarak hesaplanıyor.

İlk 10’da bazı değişiklikler olmasına rağmen İzlanda listede dördüncülükten ikinci sıraya yükselirken ve Norveç beşinci sıradan sekizinci sıraya düşmüştür. Sıralamalar büyük ölçüde bir önceki yıla benzer şekilde oluştu. Rapora katkıda bulunan British Columbia Üniversitesi profesörü John Helliwell: “Şaşırtıcı bir şekilde, insanların kendi yaşamlarına ilişkin değerlendirmeleri sonucunda refah düzeyinde aşırı bir düşüş olmadı. Bunun muhtemel sebebi ise; insanların, Covıd’u herkesi etkileyen ortak, dış bir tehdit olarak görmesi ve bunun sonucunda daha büyük bir dayanışma ortamını doğurması olabilir.

Listedeki önemli hareketler arasında, geçen yıl 17. sıradan 7. sıraya yükselen Almanya yer alıyor. Yüz yüze görüşmelerin yapılabildiği yerler arasında bulunan Hırvatistan ise listede 79. sıradan 23. sıraya yükseldi.

Güven faktörü

Araştırmacılar, İskandinav ülkeleri karşılıklı güven söz konusu olduğunda her zaman üst sıralarda yer aldığından Finlandiya’nın bir kez daha üst sıralarda yer almasının şaşırtıcı olmadığını söylüyor. Güven, pandemi sırasında insanları korumanın yanı sıra hükümetlere olan inancı da korumaya yardımcı olan en önemli faktörlerden biri olarak kabul edilmektedir. Örneğin, Brezilya’nın ölüm oranı Singapur’unkinden önemli ölçüde yüksekti, bu da raporun kısmen her ülkenin hükümetlerine olan kamu güvenindeki farklılığa işaret ettiği bir gerçek.

Ayrıca Amerika ve Avrupa’da Covıd ölümlerinin Doğu Asya, Avustralya ve Afrika’dan çok daha yüksek olduğunu belirtiliyor. Rapora göre, bir ülke nüfusunun ortalama yaşının, bir ada ülkesi olup olmadığının ve diğer yüksek derecede enfekte olan ülkelere yakınlığının, küresel olarak ölüm oranları arasındaki eşitsizliğin nedenleri olarak sayılıyor. Kore Kalkınma Enstitüsü’nden rapora katkıda bulunan Profesör Shun Wang: “Doğu Asya’nın sıkı hükümet politikalarıyla yalnızca Covıd’i etkili bir şekilde kontrol etmekle kalmadığını, aynı zamanda günlük enfeksiyonların insanların mutluluğüzerindeki olumsuz etkisini de azalttığını gösteriyor”

Covıd’in Ruh Sağlığı Üzerindeki Etkisi

Sonuç olarak; rapor, ruh sağlığı sorunlarının İngiltere de dahil olmak üzere birçok ülkede Mayıs 2020’den bu yana Covıtten önce tahmin edilenden %47 daha yüksek olduğunu gösterdi. Belki de şaşırtıcı olmayan bir şekilde, 2021 Dünya Mutluluk Raporu, karantinanın ve sosyal mesafenin ruhsal sağlığı muazzam şekilde etkilediğini de sunmuş oldu. Toplanan verilere göre, pandeminin başlangıcında yalnız kaldığını söyleyenlerin, işten ayrılan veya ayrılmak zoruda kalanların, başlangıçta yalnız hissetmeyenlere göre %43 daha az mutlu olduğu tespit edildi.

Rapora katkıda bulunan bir diğer kişi Oxford Üniversitesi Sağlık Araştırma Merkezi Direktörü Profesör Jan-Emmanuel De Neve: “Önceki araştırmam gösterdi ki; mutlu çalışanlar %13 daha üretken.Bu, mutluluğun kaynağında alınan maaşın değil, sosyal bağlantıların ve kimlik duygusunun daha önemli olduğunu kanıtlıyor.” “Pandemi dönemindeki çalışma sistemi, çalışanlar için esneklik sağlarken sosyal bağlantıları sürdürmek için ofis yaşamı ile evden çalışma arasında bir denge olan ‘hibrit(karma)’ bir çalışma geleceğine işaret ediyor.

Türkiye 11 basamak geriledi, 104’üncü sırada yer aldı.

Türkiye geçen sene 93’üncü sıraya yer bulduğu listede bu sene 104’ün sıraya gerilerken, dünyanın en kötü ekonomisine sahip Venezuela’yı sadece 3 basamak geçebildi. Türkiye listede Bangladeş, Nijer, Türkmenistan, Ermenistan ve Libya gibi gelişmemiş ülkelerin dahi gerisinde kaldı.

Raporda yer alan 149 ülke arasında Afganistan bir kez daha en mutsuz ülke oldu. Onu Zimbabwe, Ruanda ve Botsvana izledi. Listenin en altındakiler, çoğunlukla siyasi ve siIahIı çatışmalar gibi sorunların yaygın olduğu az gelişmiş ülkelerdi.

Dünyanın en mutlu 20 ülkesi (2021)

  1. Finlandiya
  2. İzlanda
  3. Danimarka
  4. İsviçre
  5. Hollanda
  6. İsveç
  7. Almanya
  8. Norveç
  9. Yeni Zelanda
  10. Avusturya
  11. İsrail
  12. Avustralya
  13. İrlanda
  14. Amerika Birleşik Devletleri
  15. Kanada
  16. Çek Cumhuriyeti
  17. Belçika
  18. Birleşik Krallık
  19. Çin
  20. Fransa

Muhammed Ragıb ÇALIK