• Yazın son günlerinde, hayatımızdan değil, bu Dünya’dan ayrılan canım Dedem’e, hemen sonra hayatına eşiyle devam etme kararı alan sonsuz Dost’uma ve hemen sonra doğan biricik Babam’a…

Sonbahar hüznü derler… Yapraklar dökülür, sarıdır gökyüzü…

Oysa bir sonbahar bazen dört mevsim birdendir. Yazdan kalan acının yasını tutar Eylül, bir düğünle döner yaza ve bir doğumla, en başa, ilk bahara…

Bu Ekimde bir yazı yazsam, Eylül’ü yazardım. Ölümün soğuğu, düğünün coşkusu ve doğumun umuduyla karmakarışık… Benim Eylül’ümü yazardım ki dört mevsim…

İnsanın her hücresini dolduran yaz güneşini yok eden, bir sonbaharın geçişini bile beklemeden gelen kış gibidir ölüm. Birden bire. Hangi mevsimde gelirse gelsin kıştır, karanlıktır, soğuktur. Ölümden sonrası yoktur belki ama öncesi yakalar kalanları, eşleri, dostları. Anılar yaşatır anları. Hep oradaymış ama hiç gelmeyecekmiş gibidir. Hayat durmuşken dünyanın dönüşü kadar gerçek ama dokunamayacağımız kadar da uzaktır. Bize dokunduğu kadar yakındır hala, verdiklerinin değeri kadar sonsuz… Aslında aşk gibidir ölüm biraz. Anlaşılmaz. Hayata duyduğu aşk kadardır ömrü gidenin, dünya döndükçe, her aşkta biraz…

Sonra birden düğün olur, ilk baharını yaşayanların coşkusu kaplar içini, sanki kış hiç olmamış gibidir o zaman. Müzik vardır bir kere, ruh bedende harekette… 

Eylül deyince bir de, doğum olur. Yıldızçiçeği’nin doğuşu. Sihirli güçler taşıdığına inanılır ve doğrudur. Gücünü doğadan alan çiçeğin toprağı döndürür hayata, yıldızın pırıltısı çevirir tüm karanlıkları Gündüz’e. İyi ki doğar Gündüz ve ışık olur seneler süren mevsimlere de, bir ayda yaşadığın her mevsime de.

Sonra Ekim olur. Üzerinden fırtınalar geçen yaz durulmuştur, sanki çok olmuştur düğünden beri ve seneler geçmiştir doğumdan bu yana. Hayat birden döndürür durduğu dünyanın üstünde seni ve kulakların yırtılır duyduğun “yaşa”ma güdüsüyle!

Evet, mevsimler geçer, zaman ilerler ama aslında yaşadığın tüm anları hissettiğin güçtedir hayat. Ne kadar sarsılırsan dönerken dünya, işte o kadar hayat. Ve ne kadar durmuşsa dünyan o kadar ölüm.