Ben aşık olmayı babamdan öğrendim. İlk aşkım babam olduğundan falan değil. Zira bizim baba kız ilişkimiz O’nun benim ilk aşkım olması klişesinden biraz daha öte…

O, ilk aşkımı bir bakışımdan anlayan, ilk aşk acımı kollarıyla saran ve hemen ardından “aşka bir şans daha ver” diyenimdir benim.

Babadan öte dosttur bana ve o yüzdendir bir sıfata sığdıramadan adını çağırışım. Gündüzümdür benim çünkü öğretendir bana karanlıktan korkmamanın tek yolunun karanlığın üstüne yürümek olduğunu. Sessizliğin bilgiden geldiğini, bazen dinlemenin anlatmanın en iyi yolu olduğunu gösterendir bana.

Sorgulamadan okumanın, eleştirmeden izlemenin sadece bakmak olduğunu, renklerin farklılıklardan, anlayışın ise geniş ufuklardan doğduğunu anlatandır. Bir bilgenin sadeliğinde dururken, aslında ömürler boyu yol katedilebileceğinin en güzel örneğidir bana. Kızarken bile sevmeyi, sevdiğine hiç küsmemeyi, bazen kabul etmenin aslında en güzel tepki olabileceğini yaşayandır.

Öğüt vermeden de yol gösterilebileceğini, özgürce yanlış yapabilmenin en güzel doğrulara açılan kapılar olduğunu yaşatandır. Bana “yapma” demeden yaptıran, sadece gerçekten ne istiyorsam onu yapabilmemi sağlayandır. Kendimin en iyi tanıyanı olabilmem için beni hiçkimseyle kıyaslamayan, bana bile kıyaslatmayandır.

Başım dertteyken arayabileceğim en yakınım, ama ne olursa olsun herkesten önce kendime sığınabileceğim gücü aşılayan güven kaynağımdır. Kendi renklerimi en net haliyle; grisiyle, siyahıyla, bembeyazıyla görmemi sağlayan gün ışığım, her rengin içinden geçen diğer tüm renklerimi en derin gölgeleriyle gösteren aynamdır.

Asıl aşkın hayatın kendisi olduğunu bana sadece yaşamayı sevdirerek benimseten, hiçbir koşulda hayata duyulan aşktan vazgeçmemeyi özümsetendir. Tam da bu sebeple acı tatlı tüm şarkılara, o şarkıları hayatın iyi kötü bütün sürprizlerine denk getirip, yürekten  katılabilmemi sağlayandır. Bana tüm bu hislerin ‘insanca, pek insanca’ olduğunu, hepsini aynı coşkuyla yaşayabilmenin erdemini zevkle kabul ettiren koca bir yürektir.

Bırakın insanların, insanlığın kendinden şüpheye düştüğü şu zamanda bana hala kendimi severek tüm o yaratılmış şüphelerle bizi zayıflatmaya çalışanlara karşı dimdik durabilme şansını tattırandır… Ve bu yazı doğum gününe denk getirmek için değil, sayesinde hayatta başıma gelenlere teşekkür edebilmek için yazılmıştır…